Ahmed Cevdet Paşa - Mithat Paşa - Anayasa
Ahmed Cevdet Paşa - Mithat Paşa - Anayasa
Bilal SÜRGEÇ
19 yüzyılın değerli bir mütefekkiridir. Önemli bir devlet adamı, hukuk bilgini ve tarihçidir. Sosyolojinin kurucusu İbn Haldun’un Mukaddimesinin bir kısmını ilk kez tercüme etmiştir. Gerek tarihe gerekse olaylara sosyolog gözü ile bakmıştır.
Bilal SÜRGEÇ
19 yüzyılın değerli bir mütefekkiridir. Önemli bir devlet adamı, hukuk bilgini ve tarihçidir. Sosyolojinin kurucusu İbn Haldun’un Mukaddimesinin bir kısmını ilk kez tercüme etmiştir. Gerek tarihe gerekse olaylara sosyolog gözü ile bakmıştır.
1876 Anayasası hazırlanırken Mithat Paşa ile tartışmaya girmiştir. Mithat Paşa , “Sen Fransızca bilmiyorsun ne anlarsın anayasadan,Fransızca bilmeyenden devlet adamı olamaz “deyince Ahmed Cevdet Paşa “ Bir Fransız kunduracı senden daha iyi Fransızca konuşur. Olur olacak Fransa’dan kunduracı getirin.Anayasayı ona yaptırın!”diye cevap verir.
Ahmed Cevdet Paşa, medrese mezunudur. Medresede okuyan bir Müslüman’ın Fransızca öğrenmesi hoş karşılanmadığından Fransızca bilgisini gizli tutmuştur. Kızı Fatma Aliye’ye göre “bir kitabı tercüme edecek kadar Fransızca bilmektedir.”(Fatma Aliye –Cevdet Paşa zamanı)
Ahmed Cevdet Paşa’ya göre Osmanlı Devletinin bir anayasa yapmasına gerek yoktur. Çünkü insan ihtiyaçları değişkendir. Toplum her zaman yeni buhranlarla karşılaşabilir.Önceden yapılan kanunlarla toplumun ihtyaçları giderilemez. Anayasa toplumu durağanlaştırır.
Ahmed Cevdet Paşa Batı taklitçiliğine ve maddeci felsefeye şiddetle aleyhtardı. Abdülhamit gibi akıllı bir padişahın idaresi altında Türklerin Anayasa’ya ihtiyaçları olmadığına kaniiydi (Prof Dr Ercümen Kuran Ahmed Cevdet Paşa Semineri-1985- s 27)
Osmanlı medeni kanunu hazırlarken Osmanlı topraklarındaki çeşitliliğe dikkat etmek gerekir.Bosna halkının yaşam anlayışı ile Arabistan’ın ki farklıdır.
O her toplumu ayrı ayrı gözetlemiştir.Reşit Paşa’nın verdiği bir görevle Bir ay kaldığı Bükreş’te “Orada galiba hamiyet ırz ve namus sözlerini kimesne aba ve ecdadından işitmemiş.Karı ve koca birbirlerini kıskanmak adet olmamış.Herkes beğendiğiyle mu’aşeret ile mani müzahim yok.”(Tezakir. IV s 28)
Cevdet Paşa ehli sünnet anlayışı doğrultusunda kanun hazırlarken İstanbul’da Hanefi mezhebine mensup ulema sadece Hanefiliğe bakılmasını isterken Fransız Büyükelçiliği de Fransa’nın kanunlarını mota mot alması için baskı yapmış hatta Ahmed Cevdet Paşa Fransa’nın baskısı ile sürgün edilmiştir.
Cevdet Paşa bu durumu şöyle anlatıyor “Sırf alafranga fikirlere tabi olan Frenk sempatizanları “Kod Napoleon’un” (Fransız Kanunları) tercümesiyle aynen Osmanlı mahkemelerinde yürürlüğe konulup uygulanması fikrinde idler.Bakanların fikirleri bu konuda ikiye bölünmüştü.Evvelki fikirde olanlar ilm-i fıkıhın muamelat kısmından çağın icaplarına uygun şeri kanunları toplayarak bir kitap yazılmak fikrindeydiler.
Kabuli Paşa’nın iğfalatı olan Şeyhülislam Kezzubi Hasan Efendi ve onunla beraber olan cahiller böyle bir fıkıh kitabının daire-i ilmiyede yapılmayıp daire-i adliyede yapılmasından dolayı kıyam etmişlerdi. (Maruzat-199-201)
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.