AKLUN TESİRİ KILICIN TESİRİNDEN ARTUKTUR

Sultan Murat HAN
Hazırlayan: Abdullah UÇMAN
<> <<…bunu bil ki>> Padişahlık hemen bir terazü tutar kimesneye benzer. İmdi padişah olup terazüyi doğrı tutarsın. Allah Teâla sana doğru nazar ider. Vallahü a’lem…>>
<<…Âkıl olana lâyık ve seza-vâr budur ki: Her nesneyi aslından ve fer’inden tetebbü idüp ona vechile nazar ide, Dehrün (dünyanın) kâyil olmakda ve kendüsin rıza-ullaha teslim-i külli eylemekte basiret üzere olmağı elden komaya.>> <<…bir yarar kul ki, ehl-i tedbir ve re’yi bülend, aklı kâmil ola>>. <<Hak Teâla ma’kule (akla uygun olana) râzı olanı ma’kule olmayanun üzerine gâlib getürür…>> <
kıbel-i Hak’dan ana virilmemiş ola. Anun gibi kişi hergiz, ne alem-i sebâvetinde (cocukluğunda) ve ne şebâbetinde (gençliğinde) ve ne rücûliyet (yetişkinliğinde) ve ne pirliği âleminde bir nesneden teselli bulmasa gerekdür.>><<…Budur ki, cahillerdür: Hayrı, şerri, zararı, nef’i aslâ bilmezler. Ve bahâyim gibi idrâkten hâlilerdür. Ve ol tabb’ı hayvanîlerü onları her nereye çekerse, uyup yedilürler. Ve kendülerinden hiçbir fikre, tedebbüre kudretleri yokdur>> <<…acı halleri budur ki: hiçbir nesne fikretmeyüp hayr eger şerre heman hâzır başlardur… bunlar dahi dikkatsizlerdür; nasihat kabul itmezler…>> < <<İmdi bilgil ki ey oğul.! Akl-u tedbirle ve sabr-u teenni ile ve imtihan ve tecribe ile gibi bir hususun musahhar olması, hergiz yavuzlığıla ve kuvvet ile, kılıc ile, zûr-ı bâz>> ile, ivmek ile müyesser olmaz.>> <<…kılıç ile zabt kılmakta dahi ma’kulün medhali vardur ki, akıl ve tedariki terk idüp hemen kılıc ile ve zûr-ı bâzûyla zabt ideyin diyenler kendüler helâk olmışlardur…aklun tesiri kılıcın tesirinden artukdur… nice kimesneler yigitliklerine ve kılıcına dayanup akıl kullandırmayup helâk olmuşlardur…Dedem Yıldırım Sultan Bâyezid Hân müccerat kılıcına ve zûr-i bâzûya dayanmayup aklı dahi kullanmış olaydı Timurlenk vâkıasına uğrar mıydı… kuvveti akılla kullanmak gerekdür.>>
<dünyada üç dürlü âdem vardur. Biri budur ki: Akılları ve fikirleri eyüdür, ehl-i tedbirlerdür, hiçbir nâ-makullıkları yokdur. İkincisi bunlardur ki: Kendülerinden böyle degüllerdür.Yolun eğrisin doğrusın bilmezler. Ammâ kim, nasihat kabûl idüp ve akıllular olup muti’lerdür, ve işidüp kabûl itdükleri nasihatle amel iderler. Üçünci budur ki: Ne kendüler bilürler ve ne eyu nasihatı kabul iderler. Hemen kendüleri istedüklerin iderler. Ve sanurlar ki, her nesneyi bilürler. Bunlar cümlesinden alçakdur. İmdi, ey oğul! Eğer Allah Tealâ seni ol evvelkilerden itdise, gayet güzeldür. Ve eğer onlardan etmeyüp ikinci bölükden itdise dâyima nasihat kabûl itmeği elden koma. Ammâ, üçüncü bölükden zinhar olmayasın! Ziraâ, onlar, Allah Teala katında dâhi ve hem dünyada dâhi makbüller değüldür.>>
<<…aldanmakdan beri olup her ahvalün hakikatin tefekkür eylemek gerekdür.>> <<…her nesnenün eyisine bakmak gerekdür.>> <<…hayırlu nasihat alup meşveret itmek, dikkatlı baktırıcı gözlükten bakmaktan yeğdür.>>
<<İmdi her kişiye lâzım olan budur ki: Oğluna nasihat eyleye. Ta ki, ol dahi eyülükler ile kendü nâmını saklaya. Ben babamdan nice hayırlu nasihatler görüp dururam… Dirligünde dâhi şen, şadümanlığiyle ve sürür ile olsan gerekdür. Ve adaleti elden koma kim. Allah Teâla âdildür. Tâ ki sana nazar eyleye… nasihatümi tutıcak, Allah’un emriyle vefat itdüğünde şübhesiz cennetlik olursın.>> <<İ’tikâdumda bir derecede lezzetler bulmuşam ki vasfa gelmeye …Hak Teâlâ’dan şüphesiz reca iderem. Ve bu halden dahi şol kadar hoşnudum ki yarın ecelim gelse bir adım yer öninden kaçup sakınmazdum. Belki dahi hazlar iderdüm.>> <<…gökçek kokulu ve lezzetlü yemişlerden Allah Teâlâ’nun sun’ını ibret nazarıyla bakduğumdan şol derecede lezzetler ve sefâlar kesbidlerin kim, gençler bunı mülahaza idimezlerdi>>
<<Her nesnenün zamanesin katlanmak gerekdür?>> <<Her ibtidânın (başlangıcın) intihâsı (sonu) vardur?>> <<… hod mukarrerdür ki: Her kişiye Hak teâla şol nahnü kasemna’da (bir ayetle verilen haberde) ne denlü nefes mukadder ve ne denlü dâne kısmet eylediyise, bir zerre artuk kimse katıyamaz?>> <<…ömr-i aziziye doyulmaz.>> <<…az zevk midür bir pire (ihtiyara), ki bunca gazâlarda ve eylüklerde ve hayr-u hasenâtta kendüsini bula. Ve pirlik zamânında buna yetişmekde gâyet ile nihayetsiz zevktür.>> <>
<<Her nesnenün mevsimü vardur. Her nesnenün müddeti ve hudûdı nice konuldıysa onun üzerine yürür…Allah Teâla her nesneyi cibilli halleri üzere yaratmışdur ki kendünün vaz’ ve tabîatı nice iktiza iderse onun üzere ola…>> <<…bir yemişin ermişi ve hamlıktan kurtulmışı yemeğe evcehdür (çok layık olanıdır) Kezalik adamın dahi puhte olup, her nesneyi geçürüp görmişi evlâdur?>> << …eğer ot gibi yiteydük pîrlikten bi-huzûr olsak olurdu. Ammâ kim öyle degüldür. Zira, Hak Teâla’nun va’di şerîfi vardur. Ve hem bilürüz ve muhkem i’tikadumuz bunun üzerinedür ki, kıyamet kopup haşr-i ecsad dahi bile olacakdur…dünya hod bir meşekkat evidür. Devlet onun başına ki bu dâr-ı meşakkatden kurtulmak uması yakın olup ve tizcek kurtulup ol ahiretün bî-nihaye saadetlerine vara…>>
<<…Bunu tahkik bilesin ki, gençlik dedikleri bir acayipten nesnedir.>> <<…ol gençliğün zevk-u sâfâsı heman bir gicik uyuza benzer ki, dırnak urup kaşuduğu zamanda ziyâde hazz ider.>> <<…ölüm gençlikde dahi, pîrlikte dahi vâki olur.” Nice pirleri (ihtiyarları) görüp dururum ki çok yaşamışlardur ve az hekim kullanmışlardur. Zîra âhir zaman hekîm kullandurmakda âdeme çok belâ virür.>>
<<… ben iki nesneyi tecrîbe idûp dururun, ki fayidesi çok olmuşdur… Biri budur ki: Az yemek yerin. İkincisi budur ki: Yedüğüm yemeği sindürmek içün eğer ahşam, eğer sabah, bir yerde durmayup gâh gezüp, gâh ata binerem.>> <<…her nesneyi perhizle kullanurın. Ve perhiz her marazı def ider.>> <<…düşmana galib olmak, cemisinden eşrefdür.>>
Sayfalar: 47, 56, 80, 50, 60, 67, 48, 53, 54, 55, 64, 66, 80, 50,, 51, 54, 79, 71, 77, 64, 71, 68, 50, 59, 60, 61, 50, 69, 57, 58, 68, 74, 75, 74, 72.
(Kriter dergisi, C. 3, s. 34. Şubat 79 sayısından alıntıdır.)
Çok Komik Bir Durum :)
Padişahların üstünlüğünü anlatan yazıya; Saltanat'a son vermiş Mustafa Kemal'in fotoğrafı koyulmuş.. Gerçek bir ironi.. ------------------------ Fotoğrafın Hikayesi: Mustafa Kemal; Bulgarların 11 Mayıs 1914'deki ulusal gününde verilen bir baloya davet edilmişti. Bir süre sonra, büyük ödüllü bir dans yarışmasına girdi. Bulgar Başbakanı'nın kızına kavelyelik ediyordu. Zaten bu kız daha önce O'nun flörtü idi. Mustafa Kemal çok güzel dans ederdi. Nitekim, bütün valsleri olağanüstü bir başarı ile bitirerek yarışma birinciliğini kazandı. Bu ara Bulgar Meclisi Başkanı bana, bu gencin kim olduğunu sormuştu. Ataşemiliter Mustafa Kemal olduğunu öğrenince hayranlığını şöyle belirtmişti: -"Müthiş, müthiş bir adam!" (ATATÜRK. T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Mehmet Özel (Güzel Sanatlar Genel Müdürü), Sayfa: 29)