"BAK BİR ŞEY GELDİ AKLIMA"
"BAK BİR ŞEY GELDİ AKLIMA"
Selahattin ÇEKMEGİL
(SAİD ÇEKMEGİL ANISINA)
Şehirlerin hayatında her zaman büyük adamlar yetişmez! Şehirleşmenin
yanında adam gibi adamlara da ihtiyaç var.
İşte bu örneklerden biri de, M. Said Çekmegil...
Vefatından bu güne, onbir yıl geçti. Said amcamla ilgili
anılarımdan, birer kesit sunmak istiyorum:
Beyinleri bir limon gibi sıkan diyalektiği, mevzuları kökünden
kazıması, öğrenilmiş çaresizlikleri paramparça ediyordu. Ve biz onunla satranç
oynarken, açmazlara düşmemeyi öğreniyorduk. Oyunu dengelemek adına, oyun
esnasında veziri bilerek verme durumuna getirirdi. Ben de uyarma babında;
"bak vezirini şimdi yerim" derdim. Cevap olarak "Peki ye afiyet olsun ama /
Bak bir şey geldi aklıma" diyerek oyuna devam ederdi. Bu mısralar Orhan
Seyfi'nin şiirindendi.
Mütevazi duruşu yanında, vakur kişiliği ile sohbet
halesini, bilgi hazinesi durumuna getirirdi. Sanırım 1975 yıllarında,
Malatya'da bir taziye evine beraber gitmiştik. Salona girip oturduğumuz anda,
gencin biri geldi ve Çekmegil'e; "hacıbaba hoş geldin" diyerek elini öpmeye
çalıştı. Elini hiç öptürmediği için, aniden gencin elini tuttu ve "bana
leylek diyemezsin" dedi. Bir anda herkes dikkat kesildi, kimisi genci
savunmaya çalıştı, kimisi de gergin havayı yumuşatmaya...Genç de
kesinlikle, "hürmet anlamında kullandım" dedi.Çekmegil de "gel bunu bir
irdeleyelim" ifadesiyle örnekleme yaptı. O günlerde
akranı olan bir parti liderinin adını söyleyerek; "şimdi o buraya gelmiş
olsa, böyle hitap eder miydin?" dedi... Genç, biraz da mahcup bir tarzda
"hayır" dedi.Özür dileyerek yerine oturdu. Hazirun bu olayı, o gün tüm
şehre taşımıştı.Artık, günün konularıından biriydi...
Şimdi sizlere "Limon Ağacım" adlı şiirini takdim ediyorum:
Kış mı uzun
sürdü,
Sabrımız mı tükendi,
nedir?
Yüreklerimiz hala
üşümektedir.
Hala korkuyoruz soğuk
almaktan...
Öyle bir mevsim geçti
ki,
Nasıl da kurtulduk
kurumaktan...
Davamız sanki limon ağacı;
Odalarımızda sakladık
onu,
Mevsim mevsim koruduk
donmaktan...
Sabret, yaz gelsin de limon
ağacım!..
Çıkarayım seni gün
ışığına
Dalların açılsın
rahmete,
Kurtulmalıyız
odalardan...
Hayrın Allah'tan, şerrin ise insandan geldiğini söyleyen Çekmegil, bir şiirinde de şöyle diyordu:
Fani alem neye
yarar
Hakikatse elbette
var
İşte gönül onu
arar
Mazur görün
çekmegil'i
Evet, "Bilge Terzi" Malatya'nın üç Said'inden biriydi.Hepsine selam olsun...
M.Said Çekmegil'in babası "Sanih"; " Ayrı gayrı bilmeyiz, her zerre
bir ayinedir, " derken; şairliğin aileye buralardan sirayet
ettiği izlenimini veriyordu. Çekmegil'in bir oğlu ve dört kızı
yanında bir çok torunu bulunuyordu. Oğlu; Selami ağabeyimiz, Kriter dergisini
organize ediyordu. Said amcam, çocuklarının annesi "Ziynete"
halamızdan şöyle bahsederdi:
"Sen çocuklarımın anası./
Evimde Ziynet'sin./
Allah'a emanetsin.
Said amcamın, genellikle eserleri "ANLAYIŞIMIZ" adı ile
özdeşleşmişti.
Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç'la yakın arkadaşlığı
biliniyordu. Benim de iki üstadımızla görüşme fırsatım oldu. Allah
onlardan razı olsun...
Gıybetsiz bir hayatı, kendisine düstur edinen Çekmegil,
aynı zamanda iyi bir dost ve iyi bir büyüğümüzdü...
Allah kusurlarını af, makamını cennet eylesin.
Amin...
"Selahaddin
Çekmegil"
Bayram Geldi Aklıma
Bak bayram geldi, hoş geldi. /Merhum Said Çekmegil belki de böyle derdi./ Müslümanlıktı onun derdi. /Allah rahmet etsin... Âmin âmin âmin ...
Vesile Olsun
Ramazan vesile olsun. Bak Bir Şey Geldi Aklıma, yazı başlığı anılarla birlikte, oruçlu günlerimizi aklımıza getirdi. Allah tüm Müslüman alemine, geçmişlerine rahmet etsin; amin...