BİLGİÇ hocamız, EMİN bey&
BİLGİÇ hocamız, Prof. EMİN bey…
M. Selami ÇEKMEGİL
Bilgiç ailesinin müstesna simalarından biriydi. Zarif, mütevazi ve bilge, akademik kariyerine rağmen mücadeleci ve yiğit bir Vatan evladıydı. Prof. Ünvanına rağmen öğrencilerle birlikte eylemler yapacak düzeyde bir aksiyoner ve de bir muharipti…
DTCF dekanı iken bile: 27 Mayıs hapishanelerinden yakasını kurtarabilmiş “Üstad Necip Fazıl’la beraber eylem yapabilir, onun “İman ve Aksiyon” gençliği ile birlikte coşkulu konferanslarına yiğitçe sahip çıkardı. Bu öyle kolay değildi o zamanlar: Her türlü fikri sapıklık karşısında hürriyetçi geçinen akademik ve bürokratik kadrolar karşı yüreklice nefes alır ve erkekçe tavırlarıyla içiçe onlara korku salardı.
Bilgiç ailesinin müstesna simalarından biriydi. Zarif, mütevazi ve bilge, akademik kariyerine rağmen mücadeleci ve yiğit bir Vatan evladıydı. Prof. Ünvanına rağmen öğrencilerle birlikte eylemler yapacak düzeyde bir aksiyoner ve de bir muharipti…
DTCF dekanı iken bile: 27 Mayıs hapishanelerinden yakasını kurtarabilmiş “Üstad Necip Fazıl’la beraber eylem yapabilir, onun “İman ve Aksiyon” gençliği ile birlikte coşkulu konferanslarına yiğitçe sahip çıkardı. Bu öyle kolay değildi o zamanlar: Her türlü fikri sapıklık karşısında hürriyetçi geçinen akademik ve bürokratik kadrolar karşı yüreklice nefes alır ve erkekçe tavırlarıyla içiçe onlara korku salardı.
İşte şimdi bu yazımda, yıllar süren -duyarsızmışcasına süren- bir sükuttan sonra, yürekli Bakanım, merhum Dr. Sadettin BİLGİÇ sayesinde tanımak bahtiyarlığına erdiğim bu değerli hocamız: Prof. Emin BİLGİÇ’ten bir iki anı anlatacağım:
Merhum Emin bey –hiç unutmadan hemen belirteyim ki_ değerli dostum, İslam Birliği Genel Sekreteri Ekmelettin İHSANOĞLU beyefendinin de kayınpederidir. Bu değerli kardeşimizi tanımanın mutluluğunu da ben ona medyunum.
O günden bugüne bürokratik geçmişimi borçlu olduğum bu mütevazi, güçlü ve yetenekli ailenin milliyetçiliği ile temayüz etmiş hukukçusu "babadostu" Av. Said BİLGİÇ’in küçük kardeşi ve sanırım aksiyoner siyasi dirayetiyle -Milliyetçi kimliğine rağmen- uzun süre politik sahnede kalabilmiş merhum Dr. Sadettin BİLGİÇ’in ağabeyi idi.
Necip Fazıl’a karşı bütün “Bab-ı Ali varakpareleri”nin kin kustuğu solcu bir ortamda, A. Ü. Senatosunun bütün karşı koyuşlarına rağmen, Dekanlık yetkisini kullanarak –ve büyük bir riski göze alarak- DTCF konferans salonunu Onun eylemsel konferanslarına açabilmişti. Daha sonraları bu yiğit adamın aynı salonu -sırf kendilerini yapmacık bir eda içinde halkatan üstün gören akademisyenlere ders olsun diye- ŞuleYüksel ŞENLER gibi halkımızdan “eylemci” bir hanımefendiden de esigemediğini çok duydum.
Emin hocam kriter dergisini kuranlardandır. Kuranlar arasında ismen değil ama cismen hep öncü oldu. O bizim ışığımızdı. Kültür müsteşarı iken kriter’imiz 600 adet bütün il kütüphanelerimize girdi ve oralarda zimmetli demirbaş olarak kalıcı biçimde yer aldı.
Boykotların yagın olduğu bir gece, DTCF Alman filolojisinde öğrenci iken (boykotları kıracağım diye) bir talebe yurdundan 13-14 anarşist azgın tarafından bilmem hangi düşünceyle kaçırıldığımda –duyar duymaz- kardeşi Dr. Sadettin beyle birlikte yürekten bir sahiplenmeyle ilgilenip sabahın ilk ışıklarında beni kucaklayanlardan biri de O oldu.
Uluslar arası konferanslarından birini kriterle birlikte kamuoyuna “Nairobi’de Bir Türk” başlığı altında Türk kamuoyuna duyurmamızdan dahi korkmadı, çekinmedi; Solcu ve köşesiz bürokrat akademisyenler ne der diye hiç mi hiç endişelenmedi.
Emin hocamız Üniversitelerimizin nadir gördüğü bir asalet ve nadiren yüzyüze geldiği –kelimenin gerçek anlamıyla- milliyetçi bir onur abidesiydi.
***
Onu dualarımla anıyorum ve naçizane bir anı olarak -duygulandığım bu anda- Allah’tan ona Rahmetler diliyorum…
"Öğrencisi"
M. Selami ÇEKMEGİL

O günden bugüne bürokratik geçmişimi borçlu olduğum bu mütevazi, güçlü ve yetenekli ailenin milliyetçiliği ile temayüz etmiş hukukçusu "babadostu" Av. Said BİLGİÇ’in küçük kardeşi ve sanırım aksiyoner siyasi dirayetiyle -Milliyetçi kimliğine rağmen- uzun süre politik sahnede kalabilmiş merhum Dr. Sadettin BİLGİÇ’in ağabeyi idi.
Necip Fazıl’a karşı bütün “Bab-ı Ali varakpareleri”nin kin kustuğu solcu bir ortamda, A. Ü. Senatosunun bütün karşı koyuşlarına rağmen, Dekanlık yetkisini kullanarak –ve büyük bir riski göze alarak- DTCF konferans salonunu Onun eylemsel konferanslarına açabilmişti. Daha sonraları bu yiğit adamın aynı salonu -sırf kendilerini yapmacık bir eda içinde halkatan üstün gören akademisyenlere ders olsun diye- ŞuleYüksel ŞENLER gibi halkımızdan “eylemci” bir hanımefendiden de esigemediğini çok duydum.
Emin hocam kriter dergisini kuranlardandır. Kuranlar arasında ismen değil ama cismen hep öncü oldu. O bizim ışığımızdı. Kültür müsteşarı iken kriter’imiz 600 adet bütün il kütüphanelerimize girdi ve oralarda zimmetli demirbaş olarak kalıcı biçimde yer aldı.
Boykotların yagın olduğu bir gece, DTCF Alman filolojisinde öğrenci iken (boykotları kıracağım diye) bir talebe yurdundan 13-14 anarşist azgın tarafından bilmem hangi düşünceyle kaçırıldığımda –duyar duymaz- kardeşi Dr. Sadettin beyle birlikte yürekten bir sahiplenmeyle ilgilenip sabahın ilk ışıklarında beni kucaklayanlardan biri de O oldu.
Uluslar arası konferanslarından birini kriterle birlikte kamuoyuna “Nairobi’de Bir Türk” başlığı altında Türk kamuoyuna duyurmamızdan dahi korkmadı, çekinmedi; Solcu ve köşesiz bürokrat akademisyenler ne der diye hiç mi hiç endişelenmedi.
Emin hocamız Üniversitelerimizin nadir gördüğü bir asalet ve nadiren yüzyüze geldiği –kelimenin gerçek anlamıyla- milliyetçi bir onur abidesiydi.
***
Onu dualarımla anıyorum ve naçizane bir anı olarak -duygulandığım bu anda- Allah’tan ona Rahmetler diliyorum…
"Öğrencisi"
M. Selami ÇEKMEGİL
VEFA
Bir öğrencinin gösterdiği vefa duygusu ile kaleme alınmış bu yazıda, kelimeler dile, dualar ele gelmiş. Selami Çekmegil büyüğümüze anısını paylaştığı için teşekkürlerimi sunarım. Suphi
Takdir ve Teşekkür...
Bu yazı için hemen karşılık veren Emin Hocamın yeğeni, Değerli Ulaştırma ve Milli Savunma Bakanlarımızdan Dr. Sadettin BİLGİÇ'in oğlu Takiyüddin Bilgiç'ten (e-mail yoluyla) aşağıdaki notu aldım; sunuyorum: MUHTEREM AĞABEY, YAZINIZI OKUDUM. HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ BİR KADİRŞİNASLIK ABİDESİ... AMCAM MERHUM HAKİKATEN MUHTEŞEM BİR İNSANDI. HAYALLERİMİZİ SÜSLEYEN BİR BEYEFENDİ İDİ. VEFAT ETTİĞİ GÜN ELİNİ ÖPMEK KISMET OLMUŞTU; 3-4 SAAT SONRADA VEFAT ETTİĞİNİ BABAMDAN ÖĞRENMİŞTİM SAİD AMCAMIN DA AĞABEYİ İDİ. AİLENİN BÜYÜK OĞLUYDU. DEDEMİN DEDESİNİN ADI VERİLMİŞTİ. SELAM VE HÜRMETLER EDİYORUM, TAKİYYÜDDİN