BİR ŞEHRİ ŞEKİLLENDİREN ADAM

BİR ŞEHRİ ŞEKİLLENDİREN ADAM-1
Bilal SÜRGEÇ
Önsöz
Sait Abi’nin vefatından sonra onunla ilgili hatıralarımı,bildiklerimi yazma düşüncem zihnimde sürekli canlı kaldı. Onun üç ayrı konuyu bir arada topladığı kitabında Hatıralarım başlıklı makalesinde “Unutulmamak bize haz veriyordu.”cümlesi benim onunla ilgili bir şeyler yazmaya zorluyordu. İstanbulluoğlu İşhanı’nda bulunan mescitteki fikir sohbetlerini, öğretmen-öğrenci ilişkisi halinde devam eden Büyük Çarşıdaki bürosunda yaptığımız ders çalışmalarımızı, Sena TV için yaptığımız söyleşilerimizi yazıp yayınlamayı üzerimdeki bir borcun ödenmesi şeklinde telakki ettim. Bu kitap bu anlayışın zorunlu bir sonucudur.

Sait Çekmegil’den bahsediyoruz. Tanıdığım ilk günden vefatına kadar yakın çevresinde ona Sait Hoca veya Sait Çekmegil değil de Sait Abi diye hitap ediliyordu. Ben de bu eserde ismi her geçtiğinde hayatta iken hitap ettiğim şekilde zorunlu kalmadıkça Sait Abi diye yazacağım.

Sait Abi Malatya için bir şanstı; ancak Malatya onun için bir şans değildi.

Araştırmalarında gerçeği yakalıyor ancak kendisini anlayacak insanlar azınlıkta kalıyordu. Medya sektörünün yaygınlaştığı illerde yaşasaydı fikirlerini sürekli gündemde tutarak düşünce çemberini geniştutabilirdi. Malatya, etkin yayın kuruluşlarına sahip değildi. Düşünen insan için hayatın en büyük zorluğu ve çilesi düşünmeyen akıl yürütmeyen, fikir üretmeyen topluluklar içerisinde yaşamaktır. Bunlar avamdır. Bunlar uydum kalabalığa anlayışında olanlardır. Sait Abi bu çileyi çok çekti. Bu durumu hatıralarında da anlatıyor:“Eskiden el üstü yaptıkları biz kardeşlerini çeşitli yaftalarla karalamalara çalışıyorlardı. İyi de oluyordu çünkü tefekkürsüz statik kafalar düşüncelerin yerini işgal ediyor, zamanları israf ediyorlardı.Onlar arasında yanlışa şartlanmamışlarla diyaloglarımız devam ediyordu, ama araştırmaya kapılarını kilitlemiş olanlara zaman ayırmanın manasızlığını anlar hale gelmiştik.”
Mütevazı bir yapının insanıydı. Tenkitçi tutumu, tenkiti ibadet bilmenin yanında herkesin imanını kurtarmanın gailesini taşımasından da kaynaklanıyordu. Ben yazarım şu kadar kitaplarım var herkesi muhatap alamam anlayışında değildi.

Sait Abi’nin eserlerinden bazılarını şimdi üçüncü kez okuyorum. Bu tür düşünce yüklü kitapların değeri defalarca okunmasıyla ortaya çıkar. Bu eserler mahalli değildir. İslam Milletinin temel meselelerini ele alan çözüm yolları sunan kıymetli birer hazinedir. Bu hazineden birkaç kişiyi haberdar edebilirsem ne mutlu bana!
(Devam edecek)
Bilal SÜRGEÇ
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.