Zât-ı Hak-ta mahrem-i irfân olan anlar bizi
Zât-ı Hak-ta mahrem-i irfân olan anlar bizi
Niyazi-i Mısri
Zât-ı Hak-ta mahrem-i irfân olan anlar bizi,
İlm-i sırda bahr-ı bî-pâyân olan anlar bizi.
Bu fenâ gülzârına bülbül olanlar anlamaz,
Vech-i bâkî hüsnüne hayrân olan anlar bizi.
Dünye vü ukbâyı ta’mir eylemekten geçmişiz,
Har taraftan yıkılıp vîrân olan anlar bizi.
Biz şol abdalız bıraktık eğnimizden şâlımız,
Varlığından soyunup üryân olan anlar bizi.
Kahr-ü lûtfü şey’i vâhid bilmeyen çekti azab,
Ol azabdan kurtulup sultân olan anlar bizi.
Zâhidâayık dururken anlamazsın sen bizi,
Cür’ayı sâfî içüp mestân olan anlar bizi.
Ârifin her bir sözünü duymağa insân gerek,
Bu cihânda sanmanız hayvân olan anlar bizi.
Ey Niyâzî katremiz deryâya saldık biz bugün,
Katre nice anlasın ummân olan anlar bizi.
Halkı koyup lâ mekân ilinde menzil tutalı,
Mısrıyâ şol canlara canân olan anlar bizi.
Bahr-ı bî-pâyân:sonu olmayan deniz, gülzâr:gülbahçesi, eynimizden:sırtımızdan, zâhidâ:ey zahit, cür’ayı sâfî: saf yudum
Mısrî Niyâzî Dîvânı Şerhi sy.88
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.