Ankara Suyla Sulanıyor!..

Ankara Suyla Sulanıyor!..

Mehmet T. LEVENT
Herkesin kullanmak zorunda olduğu ve tek satıcısının bulunduğu su faturaları halkın belini büküyor. Bir hanenin en büyük girdisi su faturalarından oluşmaya başladı. Ankara halkı bu yoldan birkaç defa yolunmaktatır.

Bunlardan birincisi su tüketiminin kademeli fiyatlandırılmasından kaynaklanıyor. 10 metreküpe kadar olan tüketim birinci kademe, 20 metreküpe kadar olan 2. kademe ve üstü de 3. kademe olarak faturalandırılıyor.

Sayaç okumaları, yetişmediği bahanesiyle 45 günde yapılıyor. Yani her halükarda üst kademeden faturalandırılmanız için ASKİ elinden geleni yapıyor. Böylece, Sayın Başbakanın 3 çocuk önerisine rağmen çok çocuklu aileler cezalandırılıyor.


Diyelim ki sayacınızın arızalı olduğunu düşündünüz. O zaman da sayacınızın değişmesi ve kontrolü için sizden neredeyse bir aylık tüketim bedeli kadar ücret talep ediliyor. Bir nevi cezalandırılıyorsunuz. Sayacınızı kendiniz söküp kontrol edemezsiniz. O halde ‘arızasından zaten zarar görüyorum, bir de üstüne niye ücret ödeyeyim’ diye düşünmeyin. Çünkü yetkililerimiz sizi 20 yıl su sıkıntısından kurtardı, katlanacaksınız.


10 metreküp su kime yetecektir? Üstelik sayaç okuma süresi olan 45 güne böldüğünüzde bu miktar daha da düşmektedir. Belediye resmen medeni bir insan gibi duş alıp topluma temiz çıkmayı, temiz çamaşırlarla dolaşmayı cezalandırmaktadır.


Küresel ısınma martavalından en çok Ankara Büyükşehir Belediyesi yararlanmıştır. Bu bahaneyle halkı su kesintisiyle tehdit etmiş, Kızılırmak suyunu getirterek yüksek faturasını halka ödetmektedir. Her yere astığı SU TÜKENMEKTEDİR afişleriyle yaptığını gizlemektedir. Güya vatandaş; ‘küresel ısınmadan dolayı su azalıyor, belediye de tüketimi kısmak için pahalıya satıyor, ne yapsın!’ diye düşünecektir.

Bu bahaneyle halkı su kesintisiyle tehdit etmiş, Kızılırmak suyunu getirterek yüksek faturasını halka ödetmektedir. yaptığını gizlemektedir. Güya vatandaş; ‘küresel ısınmadan dolayı su azalıyor, belediye de tüketimi kısmak için pahalıya satıyor, ne yapsın!’ diye düşünecektir.

Ankara’nın yerel yöneticilerinin dâhice fikriyle halk sulu götürülüp susuz getirilmekte, hükümetten de ses çıkmamaktadır.

Mehmet. T. Levent

Mehmet T. LEVENT
Melitenli
06.12.2008

Sağ değil; sağ görünen!...

Ülkemizde doğru tanımıyla "sağ" politikacı yok; sağ gözüken ve sağ zanettirilen politikacılar var. Bunların hepsi solcu aslında. Bu aslı yansıtmayan görünüm seçmen iradesini de yanıltıyor kanımca. Sükutu hayalin sebebi bu yanılmadır.

girisim
03.12.2008

RE:Sağ Politika

Ülkemizdeki sağ politikacılar, düşünce yapılarının tam tersine halk karşıtı sol politika uygulamaktadırlar. Fütursuzca en acımasız zamları sağcı ÖZAL yapmıştır. Ankara en pahalı suyu, solcu Karayalçın döneminde değil, Sağcı GÖKÇEK döneminde kulanıyor. Gökçek o kadar uyanık politika izliyor ki, sağ kesimin E. Çölaşan tepkisini oya çevirmesini biliyor. Kimseyle T.V'ye çıkmayan Çölaşan, kendinin alta düşeceğini bile bile T.V'ye Gökçek'in karşısına çıkmıştı. Gökçek önce solcu ORTADOĞU Teknik üniversitesiyle boğuştu, şimdide Karayalçın CHP'den aday oldu. Bu Gökçek'in arayıp bulamayacağı birşey olsa gerek. CHP ile başa sadece kendisinin çıkabileceği fikriyle Hükümet'i köşeye sıkıştırdı. Hepsi iyi de suyu bu kadar pahalı satmasa. Çeşmeyi açmaya korkar olduk.

Melitenli
25.11.2008

Ah Abdullah efendi!..

Kardeşim, adamın (sayın başbakanımızın dünya sahnesinde etkili olabilmemiz için tavsiye ettiği üzere) en az üç çocuğu varsa suyu nasıl edip te az kullanacak. O adam asortik semtlerde oturup ahkam kesen çocuksuz, kolonya ile temizlik yapan gibi nasıl olsun. Zaten parası da az. Bu iş sırça köşkte oturup ahkam kesmeye benzemez yani. Biraz insaf... İ. Melitenli

kubha
25.11.2008

Atasözü bu:

KOYUNUN OLMADIĞI YERDE KEÇİYE ABDURRAHMAN ÇELEBİ DENİR. ÖNÜMÜZDEKİ MAHALLİ SEÇİMDE DE GÖRÜNEN OKİ BİR KOYUN ÇIKMAYACAK...

abdullah efendi
25.11.2008

kardeşim, sizde suyu az kullanın. insana tasarruf etmeyi öğretir diye düşünürüm.

Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.