BAŞER DOSTUM
BAŞER DOSTUM
M. Selami Çekmegil
Çok efendiydi. Yalvaç’lıydı ama bazı İspartalıları sevmezdi. Malatyalılara daha çok hayrandı. Bir Malatyalı için:
“…
“Malatya ilimizin soylu asil çocuğu,
“Said bey’in oğludur, Sanih’in de torunu
“Sanihi bilen bilir o bir üstadı azam,
Şiirde dürü yekta şairlikte muazzam” diye yazmıştı.
“…
“Malatya ilimizin soylu asil çocuğu,
“Said bey’in oğludur, Sanih’in de torunu
“Sanihi bilen bilir o bir üstadı azam,
Şiirde dürü yekta şairlikte muazzam” diye yazmıştı.
Divan edebiyatına hakimdi. Sohbetlerinde fikirlerini ve katkılarını Divan edebiyatından şiirler okuyarak yapardı. İslam’ı ideal edinmişti. Ama ondan taviz verenlerden ve delilsiz konuşanlardan hoşlanmazdı. Bir dostunu:
“…
“İslamdan taviz vermez her sözde delil arar
“Delilsiz hiçbir hükme asla etmez itibar.
“Bu tutumuyla aynen Kur’anın bir hadimi
“Baş üstünde gezdirir hem Kelam-ı Kadimi”
diye beğenmişti.
Nezahet ve iffet timsali idi. Kriter’de ve Şemsi Belli’nin “Şiir Defteri”nde yazardı. Edepli olanları beğenirdi… Selami Algur için:
“Hem necip hem de fazıl olan Selami Algur,
“Mekteb-i edebinde dostları cem eylemiş.
“Orada adap dışı edilecek bir söze
“Telmihen bile olsa katiyen yer vermezmiş.” diye fikir belirtmişti.
Hüseyin Üzmez’den biraz çekinir, “ne zaman nasıl çıkış yapacağı belli olmaz” derdi. Ona bir defasında bir dostu hakkında yazdığı mersiyeyi (Üzmez onu mevlid olarak algılamıştı) neşretmesi için gitmişti. Ağır eleştirisine maruz kalınca çok üzülmüştü. Sayın Üzmez nedense “mevlid”ine karşı çıkmıştı.
Yakın dostları arasında en içten sevdiklerinden biri Sacid Duman’dı. Sacid’i ciddi ve art niyetsiz bulurdu. Sacit de onu severdi. Bu yazıyı yazmamı bile o istedi. Ama İsmail Nacar için eleştirel mısralar da dizelemişti. Dizelerken üzerine çiviler yerleştirmiş; överken iğnelemişti.
Çileli duygulu esprili bir hayat sergiledi. Bilgili ama mütevaziydi. Ardında iki şiir kitabı bıraktı bir de sevdiği evlatlarını…
Hanımı kendinden önce ebediyete göçünce çok sitemler etti; ona kavuşmak için çok arzuhaller kaleme aldı. Hanımından hep davetiye bekledi; Allah’a bu yolda dualar etti. Bir daha evlenmedi. Derin bir hicran taşıdı. Allah nihayet isteğini kabul etti. Sanırım 19 Nisan da o da ebediyete gitti. Cenaze namazında bile bulunamadım. Sağlığında evliyadan olup uçmamı dilerdi. Ben onun beklentisi gibi uçamadım ama cenazesi kaldırılırken önceden planlı, ertelemem mümkünsüz bir seyahat için İsviçre’ye doğru uçmak durumunda kaldım. Onu teşyi edemedim ama uçakta hep dualarla yad ettim.
O bir Mesud Faniydi, SANIRIM EVLİYAULLAHTANDI. Rabbim mağfiret etsin, Cennette sevdikleriyle birlikte ödüllendirsin onu. Amin…
M. Selami Çekmegil
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.