Bir Avrupa Gezisi 5 - AMSTERDAM!

Bir Avrupa Gezisi 5

AMSTERDAM!

Bilal SÜRGEÇ
Amsterdam Hollanda'nın başkentidir. Ancak ülke hükümetinin ve meclisin bulunduğu yer, Lahey'dir. 12. yüzyılda Amstel ırmağının kıyısında bir balıkçı köyü olarak kurulmuştur. Amsterdam, adı, ilk kurulduğu zamanlarda Amstel ırmağının üzerine kurulan su bendi (dam) olan Amstelredamme'ın zamanla Amsterdam olmasından gelir. Dam Meydanı çok ünlüdür ve dünyanın birçok yerinden ziyaretçi akınına uğramaktadır.

Amsterdam, çoğunlukla 17. yüzyıldan kalma yapılarıyla, Avrupa'daki en köklü kent dokularından birini barındırır. Kentin eski bölümü iç içe geçmiş ay biçimindeki kanallardan oluşur. Bu kanalların iki yakasındaki tarihî evlerin bir bölümü bugün ev, geri kalanı ise, kamu ya da özel işyeri olarak kullanılır.
Hollanda'nın birçok yerinde olduğu gibi, Amsterdam'da da kanallar bataklık olan bölgede öncelikle suları denetim altına almak için kazılmıştır. Bunun yanı sıra savunma ile ulaşım için de kullanılmıştır.
Amsterdam bisiklet şehirdir. Şehirde bisiklet yolları ve bisiklet park alanlarıyla "bisiklet kültürü"nün geliştiği bir merkezdir.
Şehirde 1 milyonu bisiklet bulunduğu tahmin söylenmektedir. Ancak bisiklet hırsızlığı oldukça yaygındır.

Şehir içinde araç kullanmak tercih edilmez. Çünkü park ücretleri oldukça yüksektir. su ile gezmek zorundasın.
Türk marketinde aldık bazı yerlerde 1 litre su 4 euro adamlar vücutlarını alkole alıştırmışlar su içmiyorlar.

Avrupa’da iken Türkiye’de en çok özlediğim Türk kahvehaneleri oldu. Kahvhanede oturan milletimiz filozof yahu! Avrupalı serhoşlar nerede bunlar nerede?!
Bizimkiler sabah kahveye gelir, akşam bütün haberleri izlemiştir; başlarlar kritik ve yorum yapmaya. Tenkit eder, kızar, bazen sinir olur, duygusunu belli eder. Yol gösterir çözüm önerisi sunar. Masasına oturdun mu, çay parasını o verir, senin para ödemeni bir hakaret sayar.
Yahu bu milletimiz, büyük bir millet, yiğit bir millet gönlü geniş bir millet. Bu millet nerede, 7/24 saat su yerine şarap içen Avrupalı nerede?!

Amsterdam’ın Dam meydanında güya özgürlük anıtı. Hollanda sömürgeci bir ülkeydi taa Endonezyay kadar gidip sömürgecilik yaptı. Şimdi en büyük şehirinin meydanında özgürlük anıtı dikmiş. Günah çıkartıyor galiba.

Amsterdam’da İstanbul resturant çalışanları Türk. Sinoplu Bilal’e, “Hollandalıyla evlenmeyesin sabah akşam su gibi şarap içen halini değiştirmezse sana kadınlık yapamaz dedim.” Yine de adaşım "nasip ve kader" dedi. Timuçin bir Hollandalıyla evlenmiş, hanımı daha müslüman olmamış ama şimdilik mutluyum, hanımı çocuk filan istemiyormuş biraz o sorun oluyormuş. Niye istesin? Vücudunun güzelliği bozulmasından korkuyor. Timuçin ve Bilal çok kibar bir lokanta çalışanıydı. İlk kez taharet musluğunu Amsterdam'da İstanbul lokantası tuvaletinde gördüm. Türkiye'den getirmişler. Çiçeği Hollandalıya tanıtan milletin evlatları en önemli temizlik unsurunu da Hollandalıya öğretecekler.

Hollanda'daki Katolik kiliseleri propoğandaya dayalı barış reklamı yapıyorlar ayrı din olmalarına rağmen diğer dinlerin sembollerini ortak bir levhada kullanıyorlar fanusun içerisinde barış ateşi yanıyor ancak hep propoğanda

Hollanda kalabalık bir Surinam nüfusu var. Suriniam Eski Hollanda sömürgesidir. Güney Amerika'da, Guyana, Fransız Guyanası ve Brezilya ile komşu olan bir ülkedir. 1499’da İspanyol Alonso de Ojeda tarafından keşfedildi. Fakat İspanya’nın buraya yerleşme teşebbüsleri kısa süreli oldu. 1650’de İngiltere kıyıyı sömürgeleştirmek için yerleşme merkezleri kurdu. 1667’de İngiltere ve Hollanda arasındaki bir savaş sonucunda, İngiltere Surinam’ı Hollanda’ya bıraktı. 1680’lerde ülkeye şeker üretimi için Afrika’dan köleler getirildi. Hollanda’daki Suriniamlılar bu kölelerin torunları. Özelikle 1975 yılında Suriniam sözde bağımsız olunca Hollanda’ya çok sayıda göç olmuş.
Bilal SÜRGEÇ
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.