BİR DARBENİN ANATOMİSİ
BİR DARBE’NİN ANATOMİSİ
Bilal SÜRGEÇ
Tarihçi Yılmaz Öztuna ,”Bir Darbenin Anatomisi” isimli eserinde Çerkes Hasan vakasını destansı bir dille anlatır. 1970’li yılların sonunda heyecanlı Müslüman gençler arasında isim yapan Hüsnü Aktaş da Fedailer isiml romanında aynı şekilde Çerkes Hasan’ı kahramanlaştırır.
Tarihçi Yılmaz Öztuna ,”Bir Darbenin Anatomisi” isimli eserinde Çerkes Hasan vakasını destansı bir dille anlatır. 1970’li yılların sonunda heyecanlı Müslüman gençler arasında isim yapan Hüsnü Aktaş da Fedailer isiml romanında aynı şekilde Çerkes Hasan’ı kahramanlaştırır.
Yılmaz Öztuna tamamen halk arasında söylentiye dayalı olan ailesinin şöhreti iyi değildi dedikten sonra Paşa’nın dayısının Çorlulu Ali Paşa Medresesinde müderris olduğunu belirtir. Osmanlılarda bir medresede müderris olmak prestijli bir şeydir.Bu gerçeğin yanına –Babasının adı Eşekçi Ahmet idi.-Sözü bir romanda yazılır ancak bu romanın bir tarihçi tarafından yazılmaması şartıyla. (Bkz Bir Darbe’nin Anatomisi 1984. s. 21)”
Kırım Savaşı’nda ,Çatana Meydan muharebesinde Rus ordusunun yenilmesinde hizmet etti.Modern Türk ordusunun Ruslara karşı kazandığı ilk zafere katıldığı için bu başarı siciline işledi ve çabuk yükselmesinin amillerinden biri oldu.( s.22)
Yılmaz Öztuna , adı geçen tarihi romanında Çerkes Hasan Olayını aksiyonu yüksek bir gerilim filimi gibi naklediyor. Çerkes Hasan tıpkı bir Polat Alemdar. Bir genç nefes nefese okur.Hüseyin Avni Paşaya hakaretin bini bin para:” Çerkes Hasan, hıncını alamamıştı Hüseyin Avni Paşa’nın leşine kamasını batırıp çıkardı…İstisnasız herkes Çerkes Hasan Bey’i milli Bir kahraman olarak gördü halk, kendi hissettiklerini eylem haline dönüştüren bu kahramanı tebcil etti…Hüseyin Avni Paşa’nın cenazesi sadrazam Ali Paşa’nın ayak ucuna gömüldü.Halbuki Ali Paşanın ayağının tırnağı değildi.” (s. 278-291) diye anlatılıyor.
Çerkes Hasan Hüseyin Avni Paşa’yı öldürdükten bir gün sonra doğru dürüst muhakeme dahi edilmeden idam edilmiştir.Yılmaz Öztuna, bu olayı romanında şöyle anlatıyor “Askeri savcı,nereden emir ve telkin almışsa Hasan Bey’e, bu işin kimin emir ve teşviki ile yaptığını kendisinden başka kimlerin şu veya bu surette iştirakı olduğunu sormamıştır.Meselenin derhal kapatıldığı açık şekilde görülür ve muhtemelen Sadrazam Rüştü Paşa’nın emriyle olmuştur.Çerkes Hasan Bey’in derhal öldürülmesi bunu gösterir.(s.286)
Ölmüş bir insanın cesedine leş demesi Hüseyin Avni Paşa’nın hayatta olan akrabalarını incitmez mi? Halkın her düşündüğünün eyleme dönüştürülmesi devletin varlığını anlamsız kılmaz mı? O zaman mahkemelerin verdiği cezayı yeterli görmeyip adliye önlerinde olay çıkartan linç topluluklarının eylemlerini meşru görmek gerekmez mi?
Yılmaz Öztuna, “ Ali Paşa’nın ayağının tırnağı değildi.”diye hakaret ettiği Hüseyin Avni Paşa’yı sürekli destekleyen Fuat Paşay’dı. Yılmaz Öztuna’nın 1988’de Kültür Bakanlığı yayınları arasında çıkan Keçecizade Fuat Paşa isimli eserinin önsözünde “diplomatik dehasıyla, Türk tarihinin müstesna şahsiyetlerinden biri oldu.Fevkalede zekası..” diye övdüğü Fuat Paşa, “ Ali Paşa’nın ayağının tırnağı değildi.”diye hakaret ettiği Hüseyin Avni Paşa’yı sürekli destekleyen kişiydi. Yılmaz Öztuna ”Ali Paşa davranışlarından ve fizyonomisinde hoşlanmadığı Avni Paşa’yı pek tutmuyordu.” diye romanında bu desteğe işaret ediyor (s.23)
Hüseyin Avni Paşa iyi konuşan bir askerdi.(s.45)
Ord.Prof .Dr Kazım İsmail Gürkan “Avni Paşa da şeker olduğunu Midhat Paşa yazmaktadır.Şeker delilik yapar.Avni Paşa’nın bazı hareketlerini buna bağlamak lazımdır.” (s.298)
İkinci Abdülhamit Han “Seraskeri padişaha düşman yapan sebep bir ara rütbe ve nişanları alınarak doğduğu memlekete sürülmesidir.Bu şekilde doğduğu yere sürülerek rezil edildiğine kani oldu.Eline geçen ilk fırsatta intikamını aldı. İsraflar,falanlar hep bahanedir, yalandır.” (298)
Yılmaz Öztuna , Avni Paşa’yı önce yüceltiyor “ Avni Paşa bilgili, otoriter,teşkilatçı,cesur bir askerdi.Askeri hareketlerde başarıları görüldü hiç birinde mağlup olmadı.” ( s.290) Sonra yerin dibine sokuyor “Kendisine yapılan hücumlar kötü asker olduğu için değil,nadir gelen bir psikopat olması dolayısıyladır.(s.291) Ölümünden sonra yabancı basın –Osmanlı kavimleri kendisinden memnun değillerdi.onun için ölümüne kimse teesüf etmedi.”(s.292) Memnuniyetini belirtenlerden biri de Paşanın öldürülmesinde İstanbulda bulunan İngiliz Sefiri Sir Hanri Elyot’tu r yazdığı risalede “Hüseyin Avni Paşanın vefatı isabet ad olunmuş idi.” (Mahmut Kemal İnal Son Sadrazamlar 1982 s 559)
Sultan Abdulhamit döneminde Sultan Abdulaziz’in ölümü dolayısıyla kurulan Yıldız Mahkemesinde Avni Paşa, bir dayak oğlanıdır.Nasıl olsa ölüler konuşamaz Bütün suç onun üzerine atılır. Yine bu dönemde eline kalem ona hakareti sürdürür. Ancak bunun istisnaları vardır bunlardan bir 93 Harbinde Ahmet Muhtar Paşa’nın başkatibi olan Mehmet Arif Bey’dir. Başımıza Gelenler isimli eserinde acılı yıllarımızı anlatan Arif Bey,bu savaşta Ruslara karşı bir direniş olmuşsa da bunun nedenini şuna bağlamıştır: “Allah ruhunu şad etsin,Sultan Abdulaziz merhumun ilerlememizi ciddi olarak arzu etmesisebep olmuştur. Sultan’ın bu arzusunu yerine getiren Serasker Hüseyin Avni Paşa, orduların durumunun düzenlenmesine çalışmıştır.(Mehmed Arif- Başımıza Gelenler-2006- s.259)
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.