Bülent Orakoğlu'nun SERVER Vakfında yaptığı konuşma

Bülent ORAKOĞLU'nun KONUŞMASIna DAİR
Server Vakfı iletisi
Server Vakfı Çarşamba Sohbetlerinin bu haftaki konuğu (Emniyet İstihbarat E.Daire Başkanı) Bülent Orakoğlu idi. “28 Şubat Olayı” konulu bir konuşma yapan Orakoğlu konuşmasına şu sözlerle başladı.

“28 Şubat Olayı anlaşılmış olsaydı bugün yaşananlar yaşanmazdı”
-Konumuz 28 Şubat fakat gündeme de değineceğiz. Zaten konunun bu hale gelmesi 28 Şubat sürecinin maalesef iyi algılanmamasından kaynaklanmaktadır. Bugün Türkiye’de 28 Şubat süreci ile ilgili olarak 103 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmiştir. Enteresan bir şekilde mahkeme tarafından bu dava, suç mahiyeti değiştirildi çünkü ağırlaştırılmış müebbet cezası istenen vatandaşlar serbest bırakıldılar. Bu bir mahkeme kararı mıdır değil midir ileriki zaman gösterecektir. Hepimiz biliyoruz ki Ergenekon ve balyoz davasında Ergenekon derin devlet
operasyonu, balyoz da darbe teşebbüsü idi. Bir darbe teşebbüsüne 18 yıl ceza verilmesi, yapılmış bir darbe, dış ayağı İsrail, ABD’nin olduğu, tamamen Türkiye’yi içine alan o süreç içerisinde dünya ülkelerinin Orta Doğu’da küreselleşmenin getirdiği yeni bir takımlar kazanımlar dolayısıyla neredeyse Orta Doğu’yu paylaştığı süreçte Türk milletinin milli, manevi değerleri ve inançları başörtüsü suç telakki edilmiştir, o süreç içerisinde ve insan hakları inanılmaz şekilde tahrip edici olaylara maruz kalmıştır.

Bugün ki olaylar, Türk Milleti’nin millet iradesine yönelik her türlü darbe teşebbüsü ki son gezi ile birlikte çok farklı şekillerde gelen darbe teşebbüsüdür. Şu anda Yargı’nın Türkiye cumhuriyetinde bir anayasal erk ve yine anayasal erk olan yönetmeliğin çok ciddi bir şekilde birbiri ile kapışmasını görmekteyiz. Türkiye’de millet iradesini önemsemeyen, milletin seçtiği partilerin bu memleketi yönetemeyeceğine inanan bir zihniyet vardır. Bu zihniyet maalesef hiçbir süreçte bu ülkede yok edilememiştir. Ne yaparsanız yapın bu zihniyeti atamadığınız için Ak Parti de şimdi bununla karşılaşmıştır. Bir strateji vardır Türkiye’de ve dünyada, sizi en güçlü olduğunuz anda vururlar. Bu güç çünkü kendinizi korumanızı engellemektedir. Bu son olaylar olduğun da ne vardı Türkiye’de? 2010 da yapılan referandum ile birlikte Ak Parti, demokrasi anlamında çok önemli gelişmeler sağlamıştır Türkiye’de. 28 Şubat’a 12 Eylül’e ve bütün darbelere yargı süreci açılmıştır. İlk kez derin devlet operasyonu yapılmıştır. Bu operasyonlar yapılırken tabiî ki çok ciddi şeylerle karşılaşılmıştır fakat sonradan kendilerini toparlamışlardır. Ak Parti üç dönemdir hakikaten çok büyük başarılar sağlamıştır. Nedir mesela, başörtüsü kamu da, her yerde serbest bırakılmıştır. 2010 da ki referandum ile ilk defa darbecilerin yargılanmasının önü açılmıştır.

Nereden bakarsanız bakın Ak Parti’nin eksikleri çoktur fakat seçimlerden sonra çok önemli gelişmeler olmuştur. Türkiye orta doğu da ben varım demiştir hatta dünya da bir takım bu güç statüleri dediğimiz Müslüman ülkeler başta olmak üzere ezilmiş insanlara yardım götürmüştür. Türkiye’nin buradaki amacı bu insanları sömürmek, yeraltı, yerüstü zenginliklerine hâkim olmak değildir. Amaç hakikaten insani bir yardımdır. Küresel güç olmanın iki, hem yumuşak güç politikaları, stratejileri dediğimiz, en önemli basamağı budur. İkincisi de sizin uluslararası arenada güç koymanızdır. Ama bu nasıl olmalı, önce milletin gücü. Yani millet iradesi dediğimiz güçlü bir hükümet olmalıdır. Türkiye içerisinde birlik beraberlik olmalıdır. Devlet millet kavramının dayanışması sağlanmış bir ülke yani. İşte Ak parti iktidara geldikten sonra kısmen de olsa iç çatışmalar sona erdirilmiştir ve Türkiye dışarıya doğru ciddi anlamda hamleler yapmıştır. Küresel güç anlamında şimdi A.B.D VE Rusya arasında ciddi mücadele vardır. Türkiye ilk defa A.B.D ve İsrail’in hatta buna parantez içerisin de Fransa ve İtalya’nın da oyununu bozdu diyebiliriz. A.B.D El Kaide örgütünü öne sürerek Türkiye ve tüm dünya ülkelerine İran ile iş yapmamaları konusunda uyarıda bulundular ve Türkiye bunu dinlememiştir bu bir. İkincisi orta doğu da Müslüman Kardeşler Örgütü ve ezilen milletler açısından onları korumak istemiştir. Ak Parti nasıl burada inanan insanları tehdit gibi algılayan bir yapı ile mücadele etmiş ise Orta Doğu’nun 28 Şubatı ile de mücadele etmiştir.

Güncel olayların içeriği ve uygulamalara değinen Orakoğlu, şöyle devam etti: netice olarak tek bir devlet, tek vatan vardır. Bizleri birbirimize düşürmeye çalışan güçler maalesef şu an da Türkiye’nin anayasal kurumları içerisine sızarak anayasal kurumları karşı karşıya getirmişlerdir. Millet iradesinin kontrolsüz kaldığını düşünmektedirler.

Darbe planlarının iç yüzüne de değinen Orakoğlu, soru cevap bölümü ile konuşmasını noktaladı.
SERVER VAKFI iletisi
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.