"CEVİZKABUĞU" EVVELDEN BÖYLE DEĞİLDİ!...

"CEVİZKABUĞU" EVVELDEN BÖYLE DEĞİLDİ!...

Bilal SÜRGEÇ

6 Şubat 2009 akşam uydudan ART televizyonunda Cevizkabuğu programını izliyorum. Konuklar Ümit Zileli ve Nusret Çiçek. Programı baştan izlemeyen için konunun ne olduğu anlaşılmıyor. Onbeş yıldanberi yayınlanan bir program olan o Cevizkabuğu bundan beş, altı yıl önce yayınlandığı hafta gündemi belirlerdi. Şimdi ise etkinliğini yitirmiş durumda. Etkili olduğu dönemlerde Hulki Bey, yayına çıkardığı konukları hakkında çok önemli hazırlıklar yaparak yayını başlatırdı. Akademik bir program kalitesindeydi.

O zamanlar Cevizkabuğu proğramına çıkan kişi eğer bir yazarsa Cevizoğlu'nun o yazarın kitaplarını satır satır incelediği anlaşılırdı. Şimdi ise öyle değil, başta tarafgirliğini çok açık ve net ortaya koyan yayın çizgisine sahip TV'lerde program yapıyor. Eskisi gibi hazırlıklı değil. Böyle olunca da programın etkisi kalmıyor.

6 Şubat'ta Nusret Çiçek ile Ümit Zileli karşı karşıya. Ergenekon davası ile ilgili olarak Nusret Bey, hukukçu, bir E. Hakim olarak konuşabilir. Ancak iş orada kalmıyor. Konu Osmanlıya gidiyor. Yunanlıların denize dökülmesine gidiyor, konu çatalaştıkça çataklaşıyor.. Davos konuşuluyor. Ecevit konuşuluyor, Erbakan konuşuluyor, Bu arada Bülent Ecevit'in eski koruma görevlilerinden biri çıkıyor. Türkiye'nin kurtuluşunun kominizim’le olacağından bahsediyor. "Türkiye'de dört tane komünist vardı onları da ezdiler"diyor. Bu arada Nusret Bey, "Osmanlı atamız" diyor. Ümit Zileli lafa karışıyor "hayır benim atam Türk, Osmanlı değil "diyor. Halbuki siyasi olarak düşünsek dahi bu Osmanlı Devletin sınırları içerisinde yaşamış her milletin atasıdır, Osmanlı. Kabul veya ret bu gerçeği değiştiremiyor. Bu arada Ümit Zileli hiçbir zaman padişahın ve Osmanlı Mebussan Meclisinin kabul etmediği Sevr Antlaşmasını Osmanlı Padişahı kabul etti." Diyor. Oysa ki, Osmanlı Anayasası'na göre barış antlaşmalarının mutlaka Mebuslar Meclisi tarafından onaylanması gerekli idi. Mebuslar Meclisi dağıtıldığından Sevr Antlaşması onaylanmadı. Bu yüzden Sevr, hukuki bakımdan geçerli değildir.

Tartışmadan maksat bir konun anlaşılmasıdır. Bunun için de o konuda bilgi sahibi olan insanların konuşmasıdır. Nusret Bey'i günlük yazılarından ve kitaplarından tanıyorum. 28 Şubat hakkında onun yazdıklarından çok şeyler öğrendim. Nusret Bey'i Başkent Televizyonunda da izliyorum. Orada programı yapan arkadaş, pek fazla tanınan biri de değil ancak o proğramda Nusret Bey'den istifade edebiliyorum mesajını net alabiliyorum. Nusret Bey'e, faydalı olduğu programlara çıkmasını, cümlesini bitirmeden sözü kesilen programlardan uzak durmasını öneririm! Ümit Zilel'yi ise yıllar önce Melih Gökçek ile bir tartışma programından tanıyorum. Dinlediğimde tansiyonum yükseliyor, harcadığım zamana üzülüyorum. Zaman en değerli servetimiz bu serveti huzuru kalple fikir ve düşüncemizi artıracak bilgilere harcasak çok iyi olacak dün gecenin o saatine kadar Nusret Bey'in hatırı için televizyon karşısında geçirdim. Bundan sonra daha sıhatli programlarda Nusret Bey'i görmek ümit ve dileği ile.

Bilal SÜRGEÇ
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.