Geçmişten İnönü Fıkraları
Geçmişten İnönü Fıkraları 

Nazlı ILICAK'tan Naklen
* SHP'liler bir lokantaya giderler. Garson ne yemek istediklerini sorar. İnönü, "Teşekkür ederim, biz birbirimizi yiyeceğiz" cevabını verir
* Bir seçim gezisinde, yanına İsmet Paşa'nın fotoğrafı ile yaklaşan ve kucakta oturan çocuğun kendisi olduğunu söyleyen bir vatandaşa takılır: "Benimle de fotoğraf çektirmek istiyorsun ama seni maalesef kucağıma oturtamayacağım.. Çok büyümüşsün."
* Ve fıkra gibi bir başka olay: Eşi Sevinç İnönü "Yetiş fare var" diye seslenince, istifini bozmadan karşılık verir: "Bana ne Sevinç, ben kedi miyim?"
* Bir seçim gezisinde, yanına İsmet Paşa'nın fotoğrafı ile yaklaşan ve kucakta oturan çocuğun kendisi olduğunu söyleyen bir vatandaşa takılır: "Benimle de fotoğraf çektirmek istiyorsun ama seni maalesef kucağıma oturtamayacağım.. Çok büyümüşsün."
* Ve fıkra gibi bir başka olay: Eşi Sevinç İnönü "Yetiş fare var" diye seslenince, istifini bozmadan karşılık verir: "Bana ne Sevinç, ben kedi miyim?"
(1 Kasım 2007, Perşembe, SABAH gazetesinde, Nazlı Ilıcak'tan alıntılanmıştır.)
Niye?
Niye; babası malatyalı diye mi?
saygıyla anıyoruz..
hatırasını saygıyla anıyoruz...
Basın
Basın gırgıra almaya çalıştığına göre acaba bilmediğimiz olumlu bir yönü mü vardı diye düşünmeye başladım.
İzmirli miydi?
Sanırım babası Malatyalı; kendisi İzmir idi; tam bilmiyorum. Babası laikliği tam benimsemiş ciddi bir Devlet adamı kendisi Deniz gezmişi idama götüren olaylarda ODTÜ rektörü, nükteli bir fizikçiydi. Babası Malatyalı olduğu halde Malatyalı Turgut Özal devri iktidarında ona takılırdı arasıra. Sayın Özal'dan sonra Sayın Demireli yeniden İktidara taşıyan da oydu. Anlaşılan Nazlı hanım hatırasını tebessümle anımsamak istemiş. İ. Melitenli.