GÜÇLÜLERİN SAVAŞINDA ZAYIFLAR EZİLİRKEN

GÜÇLÜLERİN SAVAŞINDA ZAYIFLAR EZİLİRKEN

Halid ÖZDÜZEN
Ankara'da dün kar yağdı, her taraf beyaz bir çarşafa büründü.Bu sabah hava açık ama sıcaklık oldukça düşüktü. Gece -10'ları bulmuştu. Sabah güneşli bir hava hakim ama soğuk şehre iyice yerleşmiş durumda...

Bu sabah çalışma odamın penceresinin önüne bir kumru geldi, Rahmetli annem pencereye bir kuş geldiğinde "bir haber var, inşallah hayırlı olur" derdi. Kuşlar tarihin ilk çağlarında haberleşme aracı olarak insanların dünyasına girmiş bir varlıktır.

Telgraf ve telefonun icadına kadar haberleşme görevini en hızlı olarak "Posta Güvercinleri" yürütmüştür.Yavru dönemimden itibaren güvercinler eğitime tabi tutularak yetiştirilirdi.Osmanlının her eyalet merkezindeki valiliklerin bünyesinde kuşçular bulunmaktaydı Yönetim merkezi ve saraylarda ise, özel eğitimli kuşçular ve Kuşçu başı sarayın en gözde görevlileri arasında yer almışlardır.

Günümüzde özellikle Güney ve güneydoğu illerimiz başta olmak üzere pek çok ilimizde kuşçuluğu hobi olarak yapan insanlar olduğu gibi, o şehirlerin bazı bölgelerinde kurulan kuş pazarlarında astronomik fiyatlar la satılan güvercinler olduğundan bahsettiler.

Zeytin dalı ve Güvercin barışın simgesi olarak uluslar arası literatürde yer almıştır. Zeytin ağacı ve kuşlar Kutsal kitaplarda geçtiği için pek çok kültürde de kutsal sayılmıştır. Güvercin almlı bir görünümü ve toplumlarda kutsal sayılalan mekanları kendilerine yerleşke olarak tercih ettiği için bazı kültürlerde ona da kutsiyet atfedilmiştir.

Vahşi olmayan kuşlar İslam kültüründe melekleri sembolize etmektedir. Ayrıca güvercin ve kumrular edebi metinlerde de önemli yere sahiptirler. Hatta "Zümrüdü Anka Kuşu, ve Simurg" gibi bazı kuşlar mitolojik eserlerde anlatılarak insanlara önemli mesajlar iletilmiştir.

Tekrar bu sabaha dönersem penceremin önündeki kumrunun uzun uzun beni süzdükten sonra, gözlerime bakarak başını sol tarafa eydiğini gördüm. İşte o an zavallı hayvanın aç olduğunu anladım. Koşarak mutfağa gidip irice bir parça ekmek alarak döndüm

Zavallı hayvanı ürkütmemek için usulca camı açarak pencerenin denizliğine koydum..Biraz sonra da ikinci bir kumru gelerek, ekmeğe ortak oldu .Hayvanlar ya aşırı açlıklarından ya da ellerinden gideceği endişesiyle olanca güçleri ile saldırarak ekmeği gagalamaya başladı

Fakat çok geçmeden nereden çıktığını anlayamadığım 3-5 güvercin gelerek kumruları kovalayıp ekmeğe üşüştüler.Onların da aç olduğunu görerek, daha da iri bir ekmek parçası getirip, önlerine koydum. Hızlı hamlelerle karınlarını doyururken zavallı kumruların karşı evin penceresinde onları izlediğini gördüm.

Biraz sonra bir grup güvercinin daha gelerek ekmeğe saldırdı . Eski grubun bir yandan ekmeği gagalarken bir yandan da gelenlerle kavgaya başlaması bende hayret uyandırdı. Biraz sonra yeni gelen grup güçlü çıkınca eskileri kovaladı.

Hayatta kalma mücadelesi, barış kardeşlik ve dostluğun her dönemde önüne geçmiştir. Hele sahiplenme güdüsü ve şovenizm yer yüzündeki tüm kargaşa ve savaşların ana nedeni olmuştur.

Barışın sembolü sayılan güvercinleri kendi kavgaları ile baş başa bırakıp ben kumruların derdine düştüm. Karşı evin penceresinde aç perişan,çaresiz ve mahzun mahzun kavgayı izlemekteydiler

Elbette her kavgada haklı ve haksızlar olacaktır. Fakat hepsinde de ezilen zavallı masumlar olmaktadır

Halid ÖZDÜZEN
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.