İSLAM ve MÜSLÜMANLAR

İSLAM VE MÜSLÜMANLAR

Halid ÖZDÜZEN
Yüce Allah'ın (C:C) yanında tak bir din vardır ; o da selam ve selamet dini olan İslam'dır. Yeryüzüne Hz. Adem’le beraber inmiştir. Daha sonraki evrelerde de dejenere olmaya başlayıp, kültüre dönüşünce, toplumlara hatırlatmak için gönderilen Resul veya Nebiler vasıtasıyla yenilenmiştir. Son olarak ta Hz. Muhammed (s.a.s)'e inen Kur'anla tecdid edilmiştir. İslamın iki temel şartı bulunmaktadır. Allah'ın emrettiklerine uymak ve men ettiklerinden uzaklaşmak.

Zaman süreci içerisinde geçmiş tarihi evrelerde olduğu gibi, yorumlarla ve uydurma hadislerle din ana ekseninden saptırılarak kültüre dönüşmüştür. İlk yüzyıl istisna tutulursa, tarihi süreçte ve günümüzde toplumlarda yaşanan din değil İslam’ın kültürüdür.

Din ise zamanımız kadar yansıyan -bazıları kısmen isabetli de olsa da- tefsir, tevil ve yorumlarda değil ; Kur'an ‘da ve ona ters düşmeyen sahih hadislerle insanların vicdanına kalmış bir konumdadır.

Günümüz tefsircileri ve alimlerinde siyasal ve sosyal baskı azalıp, din ve ilahi kaygı ön plana alınıp, dünya menfaatleri ötelendikçe: Gerçeği yansıtan meal ve tefsirlerle dini yorum ve fetvalara yaklaşılacaktır

Yaşadığımız tolumda ve dünyada insanlar, İslam’ı gerçekten yaşamış veya yaşayan İnsanlara bakarak karar verme yerine, Müslüman kültüründe yaşayan ve dini dünya çıkarlarına alet etmiş insanlara bakarak İslam hakkında yargıya varmaktadırlar.

İslam’ı gerçekten anlamak isteyenler, kültürümüze damgasını vurarak, dünya literatüründe de yer bulmuş: Ebu Hanife, İmam-ı Şafi, İmam Hanbeli ve Mevlana gibi zatları inceleyerek, ancak İslam hakkında yargıya varabilirler.

Bu konuda Pakistanlı Yazar ve düşünür Muhammed İkbalin güzel bir tespiti bulunmaktadır." Müslümanlık bir olgu, Müslümanlar da başka bir olgudur"

Kabuğu kırıldığında fos çıkan cevizlere bakarak diğer cevizler ve ceviz ağacı hakkında karar vermek oldukça yanlış yaklaşımdır.
Halid ÖZDÜZEN
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.