-BABA MİRASI-
-BABA MİRASI-
(Kayacık)
(Kayacık)
Tepedeyim, tam tepede.
Kuşbakışı seyrediyorum
Kayacığı…,
Üzerinde nice kavimleri ağırlamış
İbretlik sahnede…
Geçmiş hayalimde canlanıyor,
Canım, umudum, babam diyerek;
Kan sızıyor yüreğime;
İçim gamlı.
Sağ tarafımda Höyük,
Sol yanımda Dumanlı.
KAYACIK;
Mirastır ötelerden,
Kazdıkca izler çıkar;
Dedemin dedesinden.
Mevsimler gibi mirasta değişiyor, elden ele..
Hele şöyle uzanıver de bir bak; gerilere.
İşte kayacık; dedelerimden kalmış babama hediye,
O da bana bıraktı; birazda ben oyalanayım diye.
Ömrünü bitirdiğin bu yerlerde,
Herşey bıraktığın gibi duruyordu.
Seni aradı gözlerim:
Selviler, bağlar,ceviz ağaçları arasında
Her tarafta izlerini aradım,
Adım adım
Seni bulamadım.
Ah!..
Bir daha tutunabilseydim ellerinden;sıkı sıkı
Yavaş yavaş tırmansaydım yokuşları,
Bir zamanlar dertlerimizi paylaştığımız tepelerde,
Bulabilseydim O eski mirascıları!
Garabekir, Gamalı ve Garamahmutları…
Yine sarılıp öpebilseydim ellerinden...
“Biraz geçimlik, eğlence, oyalanma ve oyun”oluşun.(6/32-29/64.)
Sen de cazip dünyadan bir sahnesin; vefasız kayacık
Nedir böyle, bir yabancı gibi soğuk soğuk duruşun?
Ne çare, hiçbir dostuna sahip çıkamadın birazcık.
Artık ne armut dalına asılı “azık”çantası
Ne omzunda taşıdığı “odun”baltası;
Ne de pınarın gözüne gizlenen “yoğurt”tası..
Canım, umudum, babam diyerek;
Kan sızıyor yüreğime;
İçim gamlı.
Sağ tarafımda Höyük,
Sol yanımda Dumanlı.
KAYACIK;
Mirastır ötelerden,
Kazdıkca izler çıkar;
Dedemin dedesinden.
Mevsimler gibi mirasta değişiyor, elden ele..
Hele şöyle uzanıver de bir bak; gerilere.
İşte kayacık; dedelerimden kalmış babama hediye,
O da bana bıraktı; birazda ben oyalanayım diye.
Ömrünü bitirdiğin bu yerlerde,
Herşey bıraktığın gibi duruyordu.
Seni aradı gözlerim:
Selviler, bağlar,ceviz ağaçları arasında
Her tarafta izlerini aradım,
Adım adım
Seni bulamadım.
Ah!..
Bir daha tutunabilseydim ellerinden;sıkı sıkı
Yavaş yavaş tırmansaydım yokuşları,
Bir zamanlar dertlerimizi paylaştığımız tepelerde,
Bulabilseydim O eski mirascıları!
Garabekir, Gamalı ve Garamahmutları…
Yine sarılıp öpebilseydim ellerinden...
“Biraz geçimlik, eğlence, oyalanma ve oyun”oluşun.(6/32-29/64.)
Sen de cazip dünyadan bir sahnesin; vefasız kayacık
Nedir böyle, bir yabancı gibi soğuk soğuk duruşun?
Ne çare, hiçbir dostuna sahip çıkamadın birazcık.
Artık ne armut dalına asılı “azık”çantası
Ne omzunda taşıdığı “odun”baltası;
Ne de pınarın gözüne gizlenen “yoğurt”tası..
Türküler tuttururdun önceleri buralarda yanık yanık.
Bize, bir ismin kaldı yadigar; birde mirasın: KAYACIK
Nisan/2011 Hurşit PEKER
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.