RIHTIMDAKİ KADIN
RIHTIMDAKİ KADIN
- Halid ÖZDÜZEN
- Her akşam Güneşin bakır rengi denize düşerken
- Rıhtıma gelirdi o kadın
- Ta akşam karanlığına kadar
- Uzun uzun denizi ve batan güneşi solurdu
- Gençti,, dinçti,, güzeldi
- Fakat omuzları çökmüştü nedense…
- Gözündeki ümidi
- güneş daha da parlatıp
- kıpkızıl bir renge boyardı…
- Birkaç yıl sonra rıhtıma uğradığımda
- O kadın yine ordaydı
- Çiviyle çakılmış gibi
- İskelede duruyordu
- Üzerinde yosun reng bir manto
- Ve Sonbaharın hüznü çökmüştü gözlerine
- Omuzları sanki "artık bu yükü taşıyamam" diyordu
- Bir batan güneşe, birde ufukta ki sonsuzluğa
- Daldı gitti bir süre….
- Karanlık inmeye başlayınca rıhtıma
- Ansızın neden bilmem
- Hızla çıkarınca mantosunu ,
- Denize atacak sandım !
- Sonra onu iskele demirlerine asıp
- Bir yükten kurtulma kararlılığı ile
- öyle dik öyle mağrur
- her şeye boş vermişçesine
- iskeleyi salladı ayak sesleriyle
- Geçmişten geleceğe koşar gibi
- Hızla uzaklaştı rııhtımdan
- Martılar dalgalara seranat yapıp,
- Manto arkasından bakarken
- O, akşamın gizemli karanlığına karıştı…. ….
- Halit Özdüzen
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.