Siz Osunuz
Siz O’sunuz
Halit ÖZDÜZEN 
Hep yağmurlu ve gizemli akşamlarda,
Serin meltemlerle gelen…
Sisler ormanı bu akşam, her akşamdan daha sessiz.
Yağmurda ıslanan kumrular, daha da sokuldu
birbirine.
Zamanın sonsuzluğunda batarken,
Gökkuşağı ve kuşlar serenat yaptılar güneşe.
Öylebir an ki anlatılamaz !
Gözlerimi kapatıp o anı tekrar tekrar yaşamak
istiyorum.
Şölen, gelişin müjdecisiydi.
Ben “Enfüs”te beklerken,
sen “Afak”ta geldin.
Kokun, o iklimden,
Gözlerin mahmur,
ellerin sütköpüğü, karbeyaz…
Özün madde ötesi bir hamurdan yoğrulmuş,
dokun mavera kumaşından.
Duruşun Lahuti…
Ya gülüşün,
Güller açtırır, soğuk kış ortasında,
Öyle güller ki anlatılamaz..
Buzları eriten bakışınla,
Beni mestettin.
Dudaklardaki nağmeler, başka bir âleme çağırır
gibi…
Ayaklarımda demir prangalar.
Dünyanın yükünü yüklemişim omuzlarıma,
Atmak istiyorum atamıyorum…
Kalbimde volkanlar kaynıyor, patladı patlayacak;
Ateşler sardı ruhumu,
Âşık mı oldum, yoksa aşk beni de mi eritti
potasında?
Ortada kül yok, duman yok.
Yandıkça yanmak istiyorum…
Ellerimi uzatıp,”al beni, götür kendi iklimine
Varlıktan usandım ”
Demek geliyor içimden,
Dudaklarım kilitlenmiş, açamıyorum…
Yine de halli sanıyla yakarıyorum:
“Lütfedilirse,
Eriyen benliğimle,
Rahmet deryasında yıkanıp,
Bal ve süt pınarlarından
Kana kana içmek istiyorum. “
Yetmez mi “Kef Mağarası”nda
yıllardır uyukladığım,
Silkinip kalkmak,
Ölüler diyarından,
Diriler yurduna geçmek istiyorum…
Uzat ellerini ey sevgili…
Seninle ötelerin ötesi,
Çok ötelere gelmek istiyorum...
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.