Çekmegil cetveli
Çekmegil cetveli

Bu günlerde M.Said Çekmegil’in okkalı eleştirilerini de içeren külliyatını yeniden okuyorum. Onun çekmecesinde her defasında önemli tespitlere rastladığımı belirtmeliyim. Yazarların eserlerini döne döne okumanın benim açımdan en heyecan verici yanlarının başında keşiflere şans tanıması geliyor: Hiç düşünmediğim, karşılaş(a)madığım, bazen ıskalamış olmama şaşırdığım cümleler “sonsuz” bir kaynağın derkenarında yaşadığımı düşündürüyor; öncesinden bildiklerim ise aynı kaynağın merkezini kaybetmediğim duygusunu uyandırıyor içimde böyle bir alaşım işte. Bunlardan biri de Müstesna kitabı.
Kitap şimdiye kadar üç baskı yapmış. İçindeki yazılar çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış.İlk baskısı 1957 yılında yapılan eserin benim okuduğun nüshası 1976 yılında yapılmış.Yaşıtım olan bir nüsha bu.Çekmegil kitabın genç duygularla yazılmış olmasından da hareket ederek kitabını müstesna gençlere ithaf etmiş.Buradaki müstesnanın mahiyeti için Şuara suresine de başvurabiliriz.İman eden, salih amellerde bulunan,Allah’ı çokça anan ve zulme uğratıldıktan sonra birbiriyle yardımlaşan gençler de pekala müstesna gençlerdir.Yenildikten sonra öcünü alan şairler için kullanılan bir nitelemedir bu aynı zamanda.
Müstesna kitabının ön sözü üzerinde ayrıca durulabilir. Genel olarak kitabın içeriği ve söylemindeki cesaret ile kavramsal düşünme ve Büyük Doğu arasında bağlar kurulabilir. Bir kere Çekmegil ile ilgili doğru bir yazı, doğrunun doğrusu bir değerlendirme yapabilmek için bir takım noktaların farkında olunması gerekiyor.
M.Said Çekmegil, geleneksel kültür birikimini, yanlış alışkanlıkları sorgulamaya ve çalışmalarını kavramsal düzeyde yoğunlaştırmaya özen gösteren bir düşünür olarak ön plana çıkmıştı.Bu yönelişinde oldukça cesaretli olduğu tespitini de yapmak gerekiyor. Onun geleneksel ve köklü bir din eğitimi almamış olması, dolayısıyla kafasının belli kalıplardan nispeten uzak kalmış bulunması ile Büyük Doğu geleneğinden tevarüs ettiği cedelci bir tartışma yöntemini başarıyla uygulaması cesaretine etki eden iki temel etken olarak anılabilir.
İşte bu çerçevede baktığımızda bu kitapta yer alan cesaretin yukarıdaki iki ögeden kaynaklandığını ifade edebiliriz. Kitabın 72.sayfasında yer alan Cetvel başlıklı yanlış doğru cetveli hep ince bir zekayı hem de eskimez doğruları oldukça özet biçimde ortaya koyuşu bakımından dikkatimi çekti. Cetvel’in beni silkelediğini söylemeliyim. Bir adım ötesi, düşündüklerini olanca açıklığıyla, hiç kıvırtmaksızın dile getirmiş olmasında, derin bir birikimin işaretini bulduğumu belirtmeliyim.
Neler var bu Cetvel’de.İlkin dinin vicdan işi olduğunu söyleyen modern yanılgıya karşı dinin bir iman işi olduğu vurgusu var.
Ardından ilk yanılgının bir basamak yukarısında bulunan “Allah ile kul arasına kimse giremez”i görüyoruz. Doğrusu ise “Allah’la kulun arasında elçilerin tebliğleri eksilmez”
Günümüzde epey yaygın olan herkesin fikrine hürmet etmeli yanılgısı var.Ne de olsa liberal ikiyüzlülükler yaygın. Çekmegil ise özgüvenli “Yolunu sapmışlar görülünce ikaz edilmeli” diyor.Emri bil maruf nehyi anil münker anlayışınca…Herkesin kendisinden değil herkesin topluluğundan da sorumlu olduğunu ifade eden yargıları da buraya eklemeliyiz.
Çekmegil’in kavramsal yetkinliğini ortaya koyan bir ayrıma geliyoruz şimdi: “Allah insanlara bir çok din göndermiştir” yanlışını “Allah insanlar için İslam’dan başka bir dinden razı olmamıştır” doğrusu ile düzeltiyor.Ağız alışkanlığı ile de olsa çokça düştüğümüz bir yanlış Çekmegil’in düzelttiği bu yanlış....
Peygamberlerimiz arasında ayrım yapan bir yanlışla da hesaplaşır Çekmegil.. “Hz. İsa Hıristiyanların, Hz. Musa Yahudilerin peygamberidir” eğri yargısını “Bütün Nebiler; Hz.İsa da,Hz. Musa da İslam Peygamberidir” yargısıyla düzeltir.
Çokça kullanılan “Müslüman din adamları” tabirine “Müslümanlar arasında dinsizlik adamı olmaz” diyerek karşı çıkar haklı olarak.Laik değiliz nihayetinde…
Bundan güzel uyarı olmaz bana kalırsa: Sahici ve içten, ondan da önemlisi, tartımlı biçimde temellendirilmiş bu Cetvel olsa olsa uyandırır uykuluları, hele ki boş bulunup bir ara dalıp gitmişse.
Son derece sağlam bir örgü, neredeyse geçit vermeyen, deliksiz bir anlatı çıkıyor karşımıza.
Derdi tasası kesinlikle kesin doğrulara bağlılık olan birinin kaleminden çıkan bu Cetvel çoğu olguyu gerçek değerine oturtuyor.
Allah'ın rahmeti üzerine olsun.
Sayın Öz'ü tebrik
Tebrikler Sayın Öz,Sayın Çekmegil B.Brecht Ve Muhterem Sait Çekmegil üzerine yazdığım metod benzerliği yazısını size gönderdiler mi merak ediyorum.Siz bu değerli yazınızla pırlantaların yeryüzünde kaybolmayacağını bir kez daha gösterdiiniz.Yeni çalışmalarınızı başarı dileklerimle bekliyorum.Ercan Arslaner