ÇEKMEGİLİN SON ESERİ
ÇEKMEGİL’İN SON ESERİ
-MEHMET YASİN
Türkiye’de İslami yayınlar bugünkü gibi çoğalmamışken, Malatya’da arka arkaya şiir ve fikir kitaplarıyla Çekmegil, Anadolu’da parlayan umut ışıklarımızdan biri olmuştu. Yabancı bir düşünce tarzının bulandırmadığı arı duru bir düşünce peteğiydi. Anadolu’nun göbeğinde Çekmegil’in yaktığı ışık. Gerçek, orijinal ve samimi Türk düşüncesi bu türlü fikir oymaklarından doğacaktı Çekmegil, etrafında bir düşünce inanç halesi, büyük Türk fikir ve hassasiyet merkezi İstanbul’a, hal diliyle
Türkiye’de İslami yayınlar bugünkü gibi çoğalmamışken, Malatya’da arka arkaya şiir ve fikir kitaplarıyla Çekmegil, Anadolu’da parlayan umut ışıklarımızdan biri olmuştu. Yabancı bir düşünce tarzının bulandırmadığı arı duru bir düşünce peteğiydi. Anadolu’nun göbeğinde Çekmegil’in yaktığı ışık. Gerçek, orijinal ve samimi Türk düşüncesi bu türlü fikir oymaklarından doğacaktı Çekmegil, etrafında bir düşünce inanç halesi, büyük Türk fikir ve hassasiyet merkezi İstanbul’a, hal diliyle
bir örnek ve bir sistem oluyordu. Nitekim Çekmegil’in bu duruş ve davranışı, bu türlü duruş ve davranışlar yemişini verdi. Şimdi Ankara’da ve İstanbul’da bir İslami basın ve yayın var denebilir.
Biz Çekmegil’in peteğine dönelim. Malatya’da Çekmegil’in mağazası, bir arkadaşımın deyişiyle, bir akademidir. Orada her fikirden insan, olanca fikir hürriyeti içinde tezini ortaya atabilir. Tezler orada mantığın ve bilginin çerçevesine girer, çarpışırlar ve bundan bir sentez doğar. Yüksek tahsilli, orta tahsilli, tahsilsiz fakat irfan sahibi vatandaşlar orada en mücerret problemden en aktüel konuya kadar bütün fikri meseleleri gözden geçirme şansına maliktir. Bütün bu fikir akını, Çekmegil’in diyalektiğinden geçer; o diyalektikle aydınlanır, renklenir, teferruata iner, eksilir ve artar. Yine o arkadaşım, Çekmegil için, Malatya Platonu demişti.
Gerçekten Çekmegil’in eser ve sohbetlerinde en çok göze çarpan nokta, orijinal yanı, kendine mahsus ve Türk düşünce sosyolojisi için bir giriş noktası olabilecek, diyalektiğidir. Fikri muarızlarını Çekmegil, Sokrat gibi, yine kendi mantıkları, kendi temel fikirleri, kendi fikirlerinin gidişi içinde, ilzam eder.
Çekmegil’in eserleri de, şifahi düşünce hamlesine paralel bir gelişme gösterdi. Ruhta İnkılâp, Müstesna gibi şiir kitapları, İman Anlayışımız, Ahlak Anlayışımız, İnsan Anlayışımız gibi fikri eserleri bir merkezden yayılan ışıklar gibi, bir mektep kurdu. Çekmegil’in bir felsefe ekolü kurmak iddiası yoktu. Fakat, tabii bir şekilde, bir düşünce ve heyecan ekolü, bir petek gibi örüldü.
Çekmegil’in son eseri, Limon Ağacım isimli şiir kitabıdır. Bu eserde Çekmegil, samimi ve duru, açık seçik bir dille idealizmin sanatını yapmaktadır. Eserin sanatta yenilik yapmak gibi bir iddiası olmamakla beraber, belli bir düşüncenin hassasiyetiyle gönülleri kımıldatmak niyeti başarıya ulaşmıştır. Serbest bir ölçüyle, İslami heyecanı en samimi bir şekilde anlatmak, bu eserin başlıca özelliğidir. Bu eser, öbür eserlerinin yanı sıra, İslami yayın içinde, kendine mahsus yerini almakta gecikmeyecektir.
Yeni İstiklâl, Sayı: 96/17 Ekim 1962
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.