(Dünya İmparatoru) İngiltere'de... "Şeriat" mi?
Başpiskopos’un Ardından Yargının Başı da Şeriata Sarıldı
05/07/2008, Radikal'den
Başpiskopos Williams’ın ardından yargının başı Lord Philips şeriat yasalarının Britanya yasal sistemine katılması gerektiğini savundu. Müslümanlar memnun. Laikler, ‘Hukuki çifte standart çıkar’ diyor
LONDRA - Londra’da 2005 yılındaki bombalamaların ardından İslamiyet konusunda yoğurdu üfleyerek yiyen Britanyalılar, Anglikan Kilisesi’nin lideri Rowan Williams’ın toplumda şeriat kurallarının da geçerli kılınması talebiyle yaşadıkları entelektüel şaşkınlığı atamadan
bu kez de yargının başı Lord Nicolas Philips’in şeriat yasalarına sahip çıkmasıyla şaşkına döndü. Lordlar Kamarası’nın İngiltere ile Galler’i kapsayan en üst düzey yargıcı Lord Phillips, şeriatın Britanya yasal sisteminde yerini alması gerektiğini söyledi.
Lord Philips, Doğu Londra Müslüman Merkezi’nde önceki gün yaptığı konuşmada farklı dinlerden insanların kendi dini yasalarıyla yargılanmasının toplumsal entegrasyon için gerekli olduğunu söyledi. “Şeriat ilkelerinin yahut diğer dini kodların ihtilaflı sorunların çözümünde bir uzlaşma temeli olarak rol oynamaması için bir neden bulunmuyor” diyen Lord Phillips, “Bu (şeriat) tanınmalı, yine de ortaya çıkacak bir hatalı durumda İngiltere ve Galler yasalarının çizdiği çerçevede uzlaşılmalı” ifadelerini kullandı. Şeriat hukukunun aslında yanlış anlaşıldığını da iddia eden Philips, bazı şeriat hükümlerinin sorunların çözümünde ‘arabuluculuk ve uzlaştırma’ görevi üstlenebileceğini savundu. Ancak Phillips, şeriatın Batı düşünce yapısının, İslamiyet’e dair sertlik çağrıştırıcılaı olan kırbaç, taşlama, kol kesme gibi fiziksel cezalandırma yöntemlerine olur vermesinin mümkün olmadığının altını da çizdi.
77 milyon üyeli Anglikan Kilisesi’nin Başpiskoposu Williams şubatta Müslümanların Britanya değerleri ile kendi dini değerleri arasına sıkışıp kaldığını söyleyince istifaya çağrılmıştı. Philips Başpiskopos’a da sahip çıkıp görüşlerinin o kadar radikal olmadığını söyledi. Britanya’da bir düzine şeriat mahkemesi olsa da bunların yasal çerçevesi yok. Philips’in önerisi bu çerçeveyi kurma çabası olarak yorumlandı.
‘Şeriat öyle esnek bir hukuk değil’
Lord Philips’in açıklamaları Londra’yı sarstı. İşçi Partisi vekili Halid Mahmut, şeri yasaların uygulanması halinde ülkede kültürel yarılma yaşanacağını söyleyerek, “Bu iki katlı bir toplum doğurur. Bu da bizi geriye götürür. Müslümanları geri kalan tüm toplumdan soyutlar” çıkışı yaptı. Muhazafakar vekil Philip Davies de kesinlikle kabul edilemez bulduğu öneriye “Bunun toplumsal bütünlüğe yararı olmaz. Tersine benim bölgem Bradford gibi yerlerde gerilim doğurur. Şeriat öyle yasalara girebilecek kadar esnek bir hukuk değil” dedi. İşçi Partili Müslüman Lord Ahmed ise Philips’in önerisinin entegrasyonu getireceğine dair kaygıları olsa da evlilik, boşanma ve beslenme konusunda istisnai yasalar uygulanabileceğini söyledi.
‘Avrupa’nın yeni Yahudileri’
Ülkenin ilk ve tek Müslüman hükümet üyesi Uluslararası Yatırımlar ve Kalkınma Bakanı Şahid Malik ise, Müslümanları ‘Avrupa’nın Yahudileri’ olarak niteledi. Kanal 4 televizyonuna özel demecinde, Britanya’da Müslümanlara yönelik giderek artan bir ‘düşmanca tutumun’ söz konusu olduğunu dikkat çeken Malik, “Müslümanlar kendilerini Nazi döneminde yaşayan Yahudiler gibi hissediyor” dedi. Durumu soykırımla eşit görmediğini, ancak pek çok Müslüman’ın ülkelerinde kendilerini yabancı gibi hissettikleri bir görüntü ortaya çıktığını belirten Malik, kendisinin de birçok ırkçı yaklaşıma hedef olduğunu, otomobiline atılan molotofkokteylinin de bunlardan biri olduğunu söyledi. (Telegraph, Independent)
Lord Philips, Doğu Londra Müslüman Merkezi’nde önceki gün yaptığı konuşmada farklı dinlerden insanların kendi dini yasalarıyla yargılanmasının toplumsal entegrasyon için gerekli olduğunu söyledi. “Şeriat ilkelerinin yahut diğer dini kodların ihtilaflı sorunların çözümünde bir uzlaşma temeli olarak rol oynamaması için bir neden bulunmuyor” diyen Lord Phillips, “Bu (şeriat) tanınmalı, yine de ortaya çıkacak bir hatalı durumda İngiltere ve Galler yasalarının çizdiği çerçevede uzlaşılmalı” ifadelerini kullandı. Şeriat hukukunun aslında yanlış anlaşıldığını da iddia eden Philips, bazı şeriat hükümlerinin sorunların çözümünde ‘arabuluculuk ve uzlaştırma’ görevi üstlenebileceğini savundu. Ancak Phillips, şeriatın Batı düşünce yapısının, İslamiyet’e dair sertlik çağrıştırıcılaı olan kırbaç, taşlama, kol kesme gibi fiziksel cezalandırma yöntemlerine olur vermesinin mümkün olmadığının altını da çizdi.
77 milyon üyeli Anglikan Kilisesi’nin Başpiskoposu Williams şubatta Müslümanların Britanya değerleri ile kendi dini değerleri arasına sıkışıp kaldığını söyleyince istifaya çağrılmıştı. Philips Başpiskopos’a da sahip çıkıp görüşlerinin o kadar radikal olmadığını söyledi. Britanya’da bir düzine şeriat mahkemesi olsa da bunların yasal çerçevesi yok. Philips’in önerisi bu çerçeveyi kurma çabası olarak yorumlandı.
‘Şeriat öyle esnek bir hukuk değil’
Lord Philips’in açıklamaları Londra’yı sarstı. İşçi Partisi vekili Halid Mahmut, şeri yasaların uygulanması halinde ülkede kültürel yarılma yaşanacağını söyleyerek, “Bu iki katlı bir toplum doğurur. Bu da bizi geriye götürür. Müslümanları geri kalan tüm toplumdan soyutlar” çıkışı yaptı. Muhazafakar vekil Philip Davies de kesinlikle kabul edilemez bulduğu öneriye “Bunun toplumsal bütünlüğe yararı olmaz. Tersine benim bölgem Bradford gibi yerlerde gerilim doğurur. Şeriat öyle yasalara girebilecek kadar esnek bir hukuk değil” dedi. İşçi Partili Müslüman Lord Ahmed ise Philips’in önerisinin entegrasyonu getireceğine dair kaygıları olsa da evlilik, boşanma ve beslenme konusunda istisnai yasalar uygulanabileceğini söyledi.
‘Avrupa’nın yeni Yahudileri’
Ülkenin ilk ve tek Müslüman hükümet üyesi Uluslararası Yatırımlar ve Kalkınma Bakanı Şahid Malik ise, Müslümanları ‘Avrupa’nın Yahudileri’ olarak niteledi. Kanal 4 televizyonuna özel demecinde, Britanya’da Müslümanlara yönelik giderek artan bir ‘düşmanca tutumun’ söz konusu olduğunu dikkat çeken Malik, “Müslümanlar kendilerini Nazi döneminde yaşayan Yahudiler gibi hissediyor” dedi. Durumu soykırımla eşit görmediğini, ancak pek çok Müslüman’ın ülkelerinde kendilerini yabancı gibi hissettikleri bir görüntü ortaya çıktığını belirten Malik, kendisinin de birçok ırkçı yaklaşıma hedef olduğunu, otomobiline atılan molotofkokteylinin de bunlardan biri olduğunu söyledi. (Telegraph, Independent)
aynı haberin Hürriyet versiyonu
Tüm Dünya Haberlerini Okumak İçin Önceki Haber Sonraki Haber 5 Temmuz 2008 Başyargıç da şeriat dedi Başpiskopos da demişti İngiliz adaletinin tepesindeki Başyargıç Lord Phillips, "Şeriat ilkelerinin uygulanmaması için neden yok. Hükümleri İngiliz hukuku ile çatışmasın yeter" dedi. Başyargıcın Londra’da bir camide yaptığı konuşma çok tartışılacak. Canterbury Başpiskoposu Williams’ın şubat ayındaki benzer sözleri büyük tepkilere neden olmuştu. Wiliams’ın adı "şeriatçı piskopos’a" çıkmıştı. İNGİLTERE ve Galler yargı sisteminin başında bulunan Lordlar Kamarası’nın en üst düzey yargıcı olan Lord Nicolas Phillips, Doğu Londra Müslüman Merkezi’nde önceki gün yaptığı konuşmada, İngiliz hukukuyla çatışmayan şeriat hukuku ilkelerinin, ülkenin adalet mekanizmasına katılabileceğini söyledi. Phillips, "Şeriat ilkelerinin yahut diğer dini yasaların, hakemlik veya bir başka alternatif uzlaşı formuna zemin oluşturmaması gerektiğine dair herhangi bir neden yok" ifadesini kullandı. Phillips, bu tür hükümlerin uygulanabilmesi için İngiliz hukukuna uygun olması gerektiğini vurguladı. Lord Başyargıç, şeriat hukukundaki kırbaçlama ve recm gibi fiziksel cezalandırma yöntemlerinin bu noktada "söz konusu dahi olmadığını," kastettiğinin "aile, evlilik ve mali işler ile ilgili ilkeler olduğunu" belirtti. Başpiskoposu savundu İngiliz Anglikan Kilisesi Canterbury Başpiskoposu Dr. Rowan Williams’ın geçen şubatta ortaya attığı "şeriat hukukunun bazı unsurlarının İngiliz hukukunda kullanılmasının kaçınılmaz göründüğü" yolundaki görüşle başlayan tartışma, böylece yeni bir boyut kazandı. Başpiskoposun istifasını isteyen muhafazakarların haksız olduğunu savunan Lord Phillips, Williams’ın yanlış anlaşıldığını savundu. Şeriat hukukunun aile anlaşmazlıklarının çözülmesinde kullanılabileceğini savunmanın "çok da radikal bir yorum olmadığını" ifade eden Başyargıç, tıpkı Başpiskopos gibi kendisinin de bunu desteklediğini ve mevcut sistemin Williams’ın önerisi yolunda şimdiden epey yol katettiğini söyledi. 1.6 milyon Müslüman’ın yaşadığı İngiltere’de, camilerde konuşlanan ve gayriresmi olarak işleyen birçok şeriat mahkemesi bulunuyor. Dini azınlıkların kendi inançlarına göre yargılanma talebini karşılayan bu tür "yeraltı mahkemeleri"ne İngiliz iktidar çevrelerinde çare aranıyor. Şeriat yasalarının İngiliz hukukuna entegre edilebileceğini söyleyen devlet adamlarına muhafazakar çevrelerden sert tepki var. İşçi Partisi’nin Müslüman vekilleri arasında dahi, bunun toplumu bölebileceği görüşü hakim. Şeriatın kadına bakışına dair endişeler de büyük. Müslümanlara ayrı hukuk istiyor Ülkedeki en kıdemli medeni hukuk yargıcı olan 70 yaşındaki Lord Phillips’in bu göreve atandığında verdiği ilk söz, "Siyasetten uzak duracağım" olmuştu. Ancak hapis cezalarının düşürülmesi gibi konularda bakanlarla mücadeleye girmekten çekinmedi. Daha önce de, İslam hukukuna uygun mali ürün ve hizmetlerin geliştilmesini destekleyen Lord Phillips, eylül ayında görevi bırakıp İngiltere Baş Hukuk Lordu ve Yüksek Mahkeme Başkanı olacak.
Garip ama Gerçek!..
Bu güneş batmayan imparatorluk İngiltere'nin yazılı bir anayasası yok ama Tüm Dünya ülkelerine nedense Anayasa empozesini de onlar yapıyor!.. ilginç; ki ilginç!..