...Düşünenlerle Düşünelim

BİRAZ DA DÜŞÜNENLERLE DÜŞÜNELİM

Nusret ÇİÇEK (*)

Yıllar var ki/ Ne kral yurduna hakim/ Ne kumandan führer/ Ne meclis milletine tercüman/ Ne nazır hükümet eder….”

Bu mısraların sahibi merhum Sait Çekmegil…

Malatya’nın mütevazı bir köşesinde bir terzi dükkanı ve orada kumaş keserken birçok yeni düşünceleri de çevresinde biriken gençlere anlatmaya çalışan bir adam.
Simgeleri iğne, iplik ve de düşünce üretme yumağı…

Fikir dünyasında dokuduğu gençler pek çok, hem de gece gündüz, hiç usanmadan.

Çekmegil’in en bariz özelliği, İslam’a hurafe olarak bulaşan bir kısım tahtasız düşünceleri ayıklayıp duru bir İslam anlayışı bulmaktı

Çıkışlarında zaman zaman anlaşılamayan yönler olsa da, geride kalan düşüncelerine baktığımızda haklılığının gün ışığı gibi aydınlık olduğunu görebiliyoruz.

Çekmegil’in düşünce boyutları ay gibidir, karanlığın bir saatinde bakmışsınız ki tepenizdedir…

Onun köşedeki dünyasına kucak açan “Bir Şehri Şekillendiren Adam”(*) adlı kitabın 16. sayfasından bir nebze olsun okuyalım:

“ Mesela vahyen tebliğ edilmiştir: ‘Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez’.Güya bu vahye bağlı sığ adam, beğendiği kimseyi büyütmek için bir hikaye uydurarak diyor ki: Yavuz Selim, namaz kılarken kendisine selam veren bir zata öfkelenir. Ancak kızılan o zat Yavuz’a mukabil karşı çıkarak: ‘Siz namaz kılmıyordunuz ki, şu duvara bir pencere açsam diye düşünüyordunuz’ dedirtiliyor takvim yapraklarında. Ancak bu kritersiz yazar, adamı büyüteyim derken nasıl küçülttüğünün farkına bile varmıyor. Çünkü yukarıdaki ayetten, yanı gaybı (kalpten geçenleri) Allah’tan başka kimsenin bilmeyeceğini söyleyen esas ölçüden gafildir”
(*) (Bir Şehri Şekillendiren Adam Sait Çekmegil. Yazarı Bilal Sürgeç. Anahtar Yayınları. İrtibat Tel: 0312 478 00 24)


Buradan “Yerli Düşünce”ye geçebiliriz.

Yerli Düşünce, aylık bir dergi. İkinci sayısı elimde.

Başlangıcında, Alperen Ocakları Genel Bakanı Eyüp Gökhan Özek kardeşimizin doyurucu makalesiyle karşılaşıyorsunuz.

O şöyle diyor:

1908 önemli bir tarihtir.

Belki tarihimizdeki en ciddi kırılma noktası, belki de ileride atılacak bir yumruk için gerilme, gerilemedir. Allah en doğrusunu bilir.Ama o tarihlerde Türkiye’nin kaderini etkilediği kabul edilen bir çok gelişmenin, büyük hadisenin yanında gözden kaçan bir başka konu da ‘milliyetçilik’ hususundaki önemli bir çıkıştır. 1908 senesinde başyazarlığını Mehmet Akif’in yaptığı ve kimi çevrelere ‘İslamcı misiniz Türkçü müsünüz bir karar verin’ diyerek eleştirilen bir dergi yayın hayatına başlamıştı. Sirat_ı Mustakım…”

Devamında Yusuf Kaplan’ın “Tarih Durdu; Tarihi Türkiye Başlatabilir Ancak” yazısı yer alıyor:

“Tarihin yapısında kilit rol oynamış en önemli birkaç aktörden biri olan Türk toplumu, ikinci seçeneği, yanı yeni bir medeniyet iddiasını hayata geçirme tercihini yapacak olursa, tarih işte o zaman gerçek anlamda yeniden başlamış olacak.”

Çok temiz ve itina ile hazırlanmış bir dergi. İrtibat telefonu: 0312 232 0381.

Şimdi de Ahmet Hamdi Babaroğlu’nun “Şiirlerim” adlı kitabından okuyalım:

“Çare arardım derdime,derdim bana derman imiş/Kimi gelir, kimi gider, ne tükenmez kervan imiş/Bu fanide kimse kalmaz, bu Huda’dan ferman imiş/ Alıp koyarlar toprağa, hiç demezler civan imiş.”
...
“Haber Ajanda” aylık dergiyi okumadıysanız alın okuyun.

Bu derginin 23. sayısında döneminin çok önemli siması olan Ökkeş Şendiler, Maraş olaylarının perde arkasını anlatıyor:

“Maraş olaylarını çıkaran güçler, öndeki perdenin aralanmasını istemiyor. Bu perde aralandığı taktirde Türkiye’de yaşanan ve yaşanması muhtemel olan olayların önüne geçilecektir.”

Hasan Fehmi Güneş, ‘Siz gariban çocuklarısınız, ancak sizi kullanıyorlar. Türkeş ve Muhsin Yazıcıoğlu size emir verdiler, sizi kullandılar. Ondan dolayı yavrum sizi koruyacağız.Sizi polis yapacağız, yurtdışına göndereceğiz gerekirse. Ailenizden birisinin hesap numarasını verin, para göndereceğiz. Yeter ki şu ifadeyi verin ve kurtulun. Siz de ‘davadan dönen vurulur’ anlayışı var, belki korkarsınız, devlet sizi koruyacak’ dedi.”

Bu deride ayrıca Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Sayın Mustafa Başoğlu ile Üstat Abdurahim Karakoç’un ilginç yazılarını da okuyabilirsiniz. …

Bu yazımda düşüncelerin birazını tanıtabildim, daha niceleri var…

Gönül arzu eder, bu yayınlara omuz verelim ki çoğalsınlar, çoğalsınlar…26.3.2008

Nusret ÇİÇEK

26 Mart 2008 tarihli Vakit Gazetesinden

Nusret ÇİÇEK - Vakit Gazetesi
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.