Emine Erdoğan Hanımefendiye Açık Mektup

Emine Erdoğan Hanımefendi’ye Açık Mektup

Zuhal ÖNDEMİR/Yeni Akit (23.09.2013)
Hakkın ve haklının yanında yer alan duruşunuz etkileyici. Yaşam kalitemizi ve mutluluk düzeyimizi de olumsuz etkileyen, günlük hayatımızla ilgili birkaç aksamayı muhterem bir valide olarak gördüğümüz siz Emine Erdoğan Hanımefendi’nin bilgisine sunmayı uygun bulduk. Siz Hanımefendi’nin aşağıda aktaracağımız bu sorunları çözüme kavuşturmaya etkili bir katkıda bulunacağına inancımız var. (Eğitimde geçmişte karşılaştığımız bir sorunu Kriter’in ve Vakit Gazetesi’nin sağladıkları olanak dahilinde bir açık mektupla kendilerinin dikkatlerine sunmuş ve problem etkin bir şekilde çözüme kavuşturulmuştu.)

Dört çocuk annesiyim. (Değineceğim hususlar sadece benim değil, çevremdeki pek çok annenin de sorunudur.):

1) Yedi yaşındaki oğlum Keçiören’de bir ilkokulda 2. Sınıfa başladı. Eğitim sabah 07:30’da başlıyor. Ankara’da dahil olmak üzere Türkiye’nin büyük bölümü karasal iklimdir. Sabah erken saatler çetin soğuktur. Çocuk sıcak yatağından kalkıp bu kadar erken saatte dışarı çıkınca ne kadar sıkı giydirsek de ortam değişikliğine adapte olamamakta ve hastalanmaktadır. Çocuklarımız daha kış gelmeden hastalanmaya başladı. Kışın ne yapacağız, kara kara düşünüyoruz. Önerimiz eğitim saatinin 09:00’a alınmasıdır. Varsın ders saatleri kısalsın, sağlıktan daha mı önemli! Bu hastalıklar ve alınan antibiyotikler uzun vadede bir nesli sağlıksız yapıyor.

2) Öğretmenlerimizin 07:30 – 09:00 arasında boşa çıkacak vakitleri e-eğitim yoluyla kendilerini geliştirmede kullanılabilir. Branşa bakılmaksızın, hayata bakış açısını zenginleştiren ve etkileyen Sefiller, Don Kişot, Dede Korkut, Safahat gibi temel yapıtlar tüm öğretmenlere okutulur ve e-sınavla öğretmenin öngörülen gelişimi kontrol edilebilir. Böylece öğretmenlere çok yararlı olacağını düşündüğümüz hayat vizyonu da kazandırılmış olur.

3) Müfredat, bırakın çocukları, velileri bile çıldırtacak kadar gereksiz ayrıntılar içeriyor. Bunlar ömür boyu günlük hayatta bir kere bile karşımıza çıkmayacak türden gereksiz bilgiler. Örnek: İlkokul Matematik 2. Sınıf Ders Kitabı Sayfa 4’de yer alan bir soru: “Can marketten köşesi ve ayrıtı olan nesneleri alacak. Ceren ise köşesi ve ayrıtı olmayan nesneleri alacak. Can ve Ceren’in sepetlerinde hangi nesneler olmalıdır? Açıklayınız.” Yoruma gerek var mı? Bu soru 7 yaşındaki bir çocuğa soruluyor.

4) Aşırı ödev veriliyor, anne baba akşam çay içemez hale geliyor. Çocuğa oyun için vakit kalmıyor. Oyundan güzel eğitim mi var? Müfredat gereksizliklerden arındırılsın. Kalan öz, sınıfta verilsin ve bununla yetinilsin. Ülkemiz çocukları çok zeki ve öğrenmeye açıklar. Sınıfta verilen düzgün bir öz eğitimin -yeterli olması- bu ilerleyici zekanın önünün kesilmemesi lazım.

5) Liselerin 4 yıla çıkarılması kararı son derece yanlıştı. Eğitim sistemimizin rotasını tayin eden bürokratlarımızın ve Bakanımızın Vakit Gazetesi yazarı Serdar Arseven’in “Kız Onsekizinde ve Lisede”(*) yazısını okumalarını şiddetle tavsiye ediyoruz.

6) Nüfus doğurganlığımızı 2 ile sınırlandıran sezaryen uygulamasının ülke genelinde %58’lere ulaştığına dikkatinizi çekiyoruz.Yeğenimiz geçen ay doğum yaptı, bu vesileyle öğrendim ki İstanbul’da lüks bir hastanede sezaryenli doğum oranı % 97 imiş. “3 çocuk” diye tekrarlarken halı altımızdan kaymış da farkında mı değiliz?

Belirttiğimiz hususlar tüm halkımızı ilgilendiren, üzerinde fikir birliği sağladığı, ancak nedense eğitim bürokratlarının görmediği ortak talepler. Bu sorunların çözülmesi yaşam kalitesini olumlu yönde etkileyecek ve mutlaka sandığa yansıyacaktır.

Gezi olaylarında sokaklarda tahripkar eylemlerde yer alan gençler Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 10 yılı aşkın bir süredir devam eden iktidarı sırasında okullarda yetiştirilen çocuklar değil mi? Yoksa okullar düzgün yetiştiriyor da aileler mi bozuyor(!)

Emine Erdoğan Hanımefendiden ve Sayın Başbakanımızdan özellikle 1. Madde’de belirttiğimiz sorunumuzun acilen çözülmesini ve diğer konularda da anne şefkatini bekliyoruz.

Saygı ve hürmetlerimizle,
Zuhal Öndemir / Bir Anne


(*)
Kriterin notu:
İlgili yazı:
KIZ ONSEKİZİNDE ve LİSEDE
http://www.kriter.org/index.php?option=com_content&task=view&id=2096&Itemid=48

Zuhal ÖNDEMİR/Yeni Akit
abdullah efendi
12.10.2013

siz şanslısınız

Bizim oturduğumuz yerde okul 06:50 'de başlıyor. Allahın izniyle sabah namazını kılıp çocuğu okula gönderiyoruz. sizde gene 07:30'da başlıyor. O bakımdan şanslısınız.

Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.