Evet eşittir Hayır ...
“Evet” eşittir “Hayır”...
Atilla ÖZDÜR - Vakit, 2010-07-11
‘Medya’ diyorlar yukarısıyla aşağının, seçenle seçilenlerin arasında irtibat sağlayan sektöre... Eskiden sadece “gazete” denilirdi sektörün yazılı, hurufatlı parçasına...
Batı’ya tam açıldıktan sonra bu yazılı parçanın da genel ismi “medya”ya çıktı... İnsanlar aleminde diğerkâmlığın ölümü, sevgi, saygı ve selâm muhabbetinin nallarını dikişinden sonra, ideal devrimi yaşanmaya başlandı...
Batı’ya tam açıldıktan sonra bu yazılı parçanın da genel ismi “medya”ya çıktı... İnsanlar aleminde diğerkâmlığın ölümü, sevgi, saygı ve selâm muhabbetinin nallarını dikişinden sonra, ideal devrimi yaşanmaya başlandı...
Gazete patronları gazetelerinde matbaacı ustası gibi kırçıl tulumu sırtında kurşun kazanın önündeki arıza tamirciliğini terk ederek, holdinglerindeki sırtını Atatürk resmine dayadığı özel odalarına çekildiler...
Böylece bakkalcılığın, marketçiliğe dönüşüne, döndürülmesine sıra geldi... Şimdilerde, varoşların otuz metrekarelik marketlerle donatıldığı günümüzde gazete sayfaları da meta pazarına çevrildi...
Hastaneler hospital işletmesine dönünce mektepler de kendilerini engin büyük verimli potansiyel bir maarif pazarı içinde buldu...
Şimdi her şey para... Aşk, meşk, sevgi muhabbet, din, iman, doktor, mürebbi ve akla ne gelirse hepsi para ve parayla...
¥
Bursa’da münteşir bir medya... Güzel bir manşet atmış. Zamanın ve zaman içindeki kısa günün manâ ve ruhunu çok isabetle ve kârlı biçimde yansıtarak değerlendirmiş... İyi para...
“Özel okulların gövde gösterisi...”
Seviye belirleme sınavlarının sonuçları açıklandığında, devlet eliyle düşürülen bu kötü duruma uygun güzel bir yorum oturtmuş. Hemen altında da medyanın kendi iç sahifelerindeki iktisadi muhtevasına uygun, o muhtevanın hakkını layıkıyle verircesine, hedefini onikiden vuruş.
“Devlet okulları eriyor...”
İçeride de tam sahifeyi kaplayan altı adet maarif şirketinin, eğitim ve ahlak satan şirketlerin ilanları...
Şimdi siz, iyi kötü cebinde bir kefenlik ölüm-kalım birikimi bulunan sıradan basit bir seçmen olsanız, ilk mektebe başlayacak çocuğunuzu, bitip erimiş devletin eline mi emanet ederdiniz, holdinglerin muhasebecilerine mi baş vururdunuz?..
¥
Üç gün sonra 12 Eylül sandık günü gelecek. EVET mi HAYIR mı düşünmeyin.
Paranın ilahlaştırılışı bir süreçtir. Ve bu devam edip gidecek... Devlet okulları daha da eriyecek, eritilecek...
Bakkalın ölümüne çare yok. Başbakan da böyle diyor. Dağlar ovalar alışveriş merkezleriyle dolup taşacak... ‘Evet’e talip de olsalar, ahaliden “Hayır” talebinde bulunsalar da, özel hastanecilerin ricalarını geri çevirmeyecekler, çevrilmeyecek...
Hiç umudlanmayın ki milletin köleliğine son verilecek...
Bu bir süreçtir, devam edip gidecek. Demokrasi ve demokrasileşme dedikleri de paryalaşma ve paryalaştırmanın süreç içindeki mekanizmalarıdır.
Diyesimiz şudur. Sandığın içi de ayni, dışı da...
Faks: 0224 331 89 66
Böylece bakkalcılığın, marketçiliğe dönüşüne, döndürülmesine sıra geldi... Şimdilerde, varoşların otuz metrekarelik marketlerle donatıldığı günümüzde gazete sayfaları da meta pazarına çevrildi...
Hastaneler hospital işletmesine dönünce mektepler de kendilerini engin büyük verimli potansiyel bir maarif pazarı içinde buldu...
Şimdi her şey para... Aşk, meşk, sevgi muhabbet, din, iman, doktor, mürebbi ve akla ne gelirse hepsi para ve parayla...
¥
Bursa’da münteşir bir medya... Güzel bir manşet atmış. Zamanın ve zaman içindeki kısa günün manâ ve ruhunu çok isabetle ve kârlı biçimde yansıtarak değerlendirmiş... İyi para...
“Özel okulların gövde gösterisi...”
Seviye belirleme sınavlarının sonuçları açıklandığında, devlet eliyle düşürülen bu kötü duruma uygun güzel bir yorum oturtmuş. Hemen altında da medyanın kendi iç sahifelerindeki iktisadi muhtevasına uygun, o muhtevanın hakkını layıkıyle verircesine, hedefini onikiden vuruş.
“Devlet okulları eriyor...”
İçeride de tam sahifeyi kaplayan altı adet maarif şirketinin, eğitim ve ahlak satan şirketlerin ilanları...
Şimdi siz, iyi kötü cebinde bir kefenlik ölüm-kalım birikimi bulunan sıradan basit bir seçmen olsanız, ilk mektebe başlayacak çocuğunuzu, bitip erimiş devletin eline mi emanet ederdiniz, holdinglerin muhasebecilerine mi baş vururdunuz?..
¥
Üç gün sonra 12 Eylül sandık günü gelecek. EVET mi HAYIR mı düşünmeyin.
Paranın ilahlaştırılışı bir süreçtir. Ve bu devam edip gidecek... Devlet okulları daha da eriyecek, eritilecek...
Bakkalın ölümüne çare yok. Başbakan da böyle diyor. Dağlar ovalar alışveriş merkezleriyle dolup taşacak... ‘Evet’e talip de olsalar, ahaliden “Hayır” talebinde bulunsalar da, özel hastanecilerin ricalarını geri çevirmeyecekler, çevrilmeyecek...
Hiç umudlanmayın ki milletin köleliğine son verilecek...
Bu bir süreçtir, devam edip gidecek. Demokrasi ve demokrasileşme dedikleri de paryalaşma ve paryalaştırmanın süreç içindeki mekanizmalarıdır.
Diyesimiz şudur. Sandığın içi de ayni, dışı da...
Faks: 0224 331 89 66
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
