Hakim-savcılar da yazıhane açmalı!

Hakim-savcılar da yazıhane açmalı!

Ali Karahasanoğlu - Vakit, 2010-07-25
Hakim-savcılar da yazıhane açmalı!
Danıştay’ın “Tam Gün Yasası” ile bağlantılı son kararını, basite indirgeyerek okuyalım.
Ne diyor Danıştay?
“Kamuda çalışan doktorlar, özel muayenehane açabilir!”
Yani doktor olan memurların, serbest meslekle iştigal edebileceğini söylüyor.
O zaman diğer memurların kafası kel mi?


Onlar niye serbest meslekle meşgul olmasınlar?
Mesela hakimlerden başlayalım..
Hakimler de, yazıhane açabilmeli mi?
Doktorlar açabildiklerine göre, hakimler de açabilmeli.
Ne yapacak hakimler?
Doktorlar ne yapıyorsa, onlar da benzerini.
Mesai saati içinde, kamu hastanesine gidip muayene olmak istediğinizde doktorumuz ne diyor: “Sen bir de bizim özel muayenehanemize gel, güzelce tetkik edelim!..”
Danıştay, “Bu mümkün” diyor..
O zaman hakim bey de, sabah duruşmada gördüğü davacıya diyecek ki, “Senin bu dilekçe biraz karışık olmuş. Sen akşam benim yazıhaneye gel bakalım. Bu dilekçeyi biraz düzeltelim.”
Ne o, şaşırdınız mı?
Doktorun muayenehane açmasına şaşırmıyorsanız, hakimin yazıhane açmasına da şaşırmayın..
Sadece hakimlerimiz değil, savcılarımız da yazıhane açmalı.. Açabilmeli..
Sabah şikayet dilekçesini götüren mağdura savcımız diyecek ki, “Kim yazdı sana bu dilekçeyi. Yanlış olmuş. Bu dilekçeden sana bir fayda gelmez. Sen akşam, benim yazıhaneye gel bakalım. Düzgün bir dilekçe yazalım sana..”
Doktora muayenehane açma hakkı varsa, savcıya niye olmasın?
Öyle ya, doktorun memuriyeti 8 saatle sınırlı ise.. Hakimin, savcının memuriyeti de 8 saatle sınırlı olmalı.
Sabahtan mesai saati bitimine kadar, adliyede görev yapıyorlar işte..
Anayasa Mahkemesi öyle diyor.Danıştay öyle diyor.
O zaman doktora karışılmadığı gibi, 17.00’den sonra hakime ve savcıya da kimse karışamaz.
Sorun, hakim ve savcı ile de bitmez.
Devlet dairesinde çalışan tüm memurlar yararlanmalı bu karardan.
Gümrük kapısında ithalatçımız sürünüyor.
Ordan bir ayakçı geliyor iş adamına..
“Ne yoruluyorsun abi.. Bak, senin beyannameyi alacak olan müdür bey var ya.. Onun kartviziti bu. Akşam 18.00-22.00 arası hizmet veriyor. Gel, hem tanışırsın, hem de işin hızlı yürür.”
Ne yapsın iş adamımız?
“Güzel bir hizmet” diyerek, koşacak tabii, müdür beyin özel bürosuna..
Doktorun muayenehane açma hakkı kadar, gümrük müdürünün de büro açma hakkı yok mu?
Niye olmasın?
Anayasa Mahkemesi öyle diyor.Danıştay öyle diyor..
İcra memuru, gelen dosyaları sıraya koymuş, işlemleri yavaş yavaş yerine getiriyor.
Ne gerek var vakit öldürmeye?
Akşam icra memurunun yazıhanesine gelin, hem sohbet eder, hem de ertesi günkü işlemin kararını birlikte alırsınız..
Değil mi ama?
İşi tiye alarak yazıyoruz ama..
İşin aslı, özel hayatta bu tür faaliyetlerin varlığından kaynaklanıyor..
Özel hayatta bunlar var olduğu için, Danıştay da memur konumundaki doktorun muayenehane açmasına normal gözüyle bakıyor..
Bakın Yargıtay üyelerine.. Bakın Danıştay üyelerine.. Hemen birçoğunun; ya eşi, ya oğlu, ya kızı, ya damadı, ya gelini ya da bunların birkaçı birden avukatlık yapıyor..
Baba Danıştay’da hakim. Oğlan da Danıştay’da dava takip eden avukatlık bürosu sahibi.
Doktor örneğinde, memurun bizzat kendisi muayenehane açıyor.
Hakimlikte ise, birinci dereceden akrabaya büro açtırılıyor.
Sonra.. Gelsin davalar.. Gelsin...
Ceza davalarına bile sebep oldu bu ilişkiler..
İşte bunun için, Anayasa değişikliğine “evet” demek gerekir..
Ülkenin; bir avuç egemenin elinde oyuncak olmaması için!
Ali Karahasanoğlu - Vakit, 2010-07-25
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.