Mahalle baskısı olur mu?
Mahalle baskısı olur mu?
Seçmeli Kuran dersinin müfredata girmesi benim açımdan sorun değil. Ebeveyn
istiyorsa çocuğunun Kuran dersine girmesine olanak sağlanmalı. Daha önce de
yazmıştım. Seçmeli de olsa ben oğlumun din derslerine girmesini isterim şahsen.
İslami ritüellerin ne olduğunu bilmesi ona ileride hiç arzu etmesem de ateist
olacak olsa bile avantaj sağlar. Bildikleri zarar getirmez.
Ancak her anne benim gibi düşünmeyebilir. Evladının dini eğitim almasını
reddedebilir. Bu da çok doğal bir hak. Korkum bundan sonra bu dersleri
almayanlara karşı oluşacak önyargı ve buna bağlı yaşanacak çatışmalar. Kimine
göre böyle bir tehlike yok ama bana göre var. Belki batıda, büyük şehirlerde
daha az olur ama adım gibi eminim ülkenin geri kalan kısmında çok şiddetli bir
mahalle baskısı yaşanacak. "Nerden biliyorsun?" demeyin
sakın. Biliyorum. Çünkü bu konuda tecrübe sahibiyim. Hatırlarsanız. 12
Eylül sonrası 2 yıl kadar din dersleri seçmeli idi. Ben ortaokul ikideydim
o dönem. Annem ya da babam asla baskı yapmadı ama sırf okulun
popüler olan iki kızına uyum sağlamak adına girmedim 1 yıl din
derslerine.
Ha bugünkü aklım olsa girerdim. O ayrı mesele. Ama o yıl biz 3 kız din dersine girmiyoruz diye çok sıkıntı yaşadık.
Din hocasının bakışlarını hatırlıyorum da! Aman aman... Üçümüz "öteki" gibiydik resmen. Dindar ailelerin çocukları, üstelik de yüzümüze baka baka hakaret ve küfür ederdi. İçlerinden birinin; "Hah kafirlerin sürtme vakti geldi!" sözleri hâlâ kulaklarımda. O yıl sonunda din dersleri zorunlu olmuştu. İtiraf edeyim. Olmasaydı da girecektim. Çünkü "mahalle baskısı" dayanılır gibi değildi. Düşünün. Biz bunu İstanbul'da üstelik de askeri vesayetin hâkim olduğu yıllarda yaşadık.
Bugün nasıl olur yaklaşım, tahmin etmek hiç zor değil! Doğruya doğru. Hükümetin bu seçmeli Kuran dersi konusunda daha derinlemesine düşünmesinde fayda var. Eğer hedef tam demokrasi ise. Modernlerin de endişelerine kesinlikle kulak vermeli.
Yazıya bir ek:
Alevilik dersi, Alevilere zorunlu olsun! Biliyordum, ezber bozmanın ne mene, ne zor bir iş olduğunu. Binbir türlü tezvirat ve safsata ile yıllardan beridir mışıl mışıl uyutulmakta olan bir toplumu, epeyce sivri olan bir kalemle dürterek uyandırmanın nasıl bir karşılık bulacağını. O yüzden, iki gündür yediğim yumruklar hiç canımı acıtmıyor. Yaptığım şeyin farkındayım. Ağır gelebilir bazılarına yazdıklarım. Ama yapacak başka bir şey yok! Çünkü eninde sonunda birilerinin kabak gibi ortada duran bu tezatı gündeme getirmesi lazımdı. Birisinin çıkıp, "Yolum Hak-ı Muhammed-Ali yoludur. Soyum, Ehl-i Beyt soyudur" diyen Alevilere, "Peki birader. O zaman ilköğretim müfredatına seçmeli Kuran-ı Kerim, Hz. Muhammed dersleri konulduğu için niçin havalara zıplıyorsun?" demesi gerekiyordu. Bu ben oldum. İyi de oldu. Çünkü bu soruyu dışarıdan biri sorsaydı, mesele muhakkak başka türlü anlaşılırdı. Ha... Benim de bu soruyu sormamdaki niyeti, bu korkunç tezatı "güm" diye gündeme getirmemdeki gayeyi kötüye yorumlayanlar yok mu? Yazdıklarımın bal gibi de doğru olduğuna emin olduğu için sorularıma cevap veremeyip sadece, "İktidara yalakalık yapmak için yazıyorsun bütün bunları" diyen yok mu? Var. Ama hiç umurumda değil. Sanmayın ki iki günden beri posta kutuma Alevi kesiminden gelen mesajların hepsi olumsuz. "Aleviyim ama Ali'siz Aleviliği tercih ediyorum!" diyen cahillerin yanı sıra yazdıklarıma destek veren yüzlerce Alevi yurttaşımız da var. Yazmış bir kardeşim mesela. "İnsanların, 'Aleviyim' dedikten sonra benim Allah'a inanıp inanmadığımı, İslamiyet'i kabul edip etmediğimi, Hz. Muhammed'i peygamber olarak görüp görmediğimi sormasından 'gına' geldi artık Sevilay Hanım. İnanın, her defasında, 'Aleviyim. Ve Müslüman'ım. Ateist değilim' demekten bunaldım!" diyor. Bir diğeri "Fransa'da yaşıyoruz. Zaten kafam karışıktı. Bu yazınızdan sonra iyice allak bullak oldum. Komşularımın, arkadaşlarımın çoğu Hıristiyan. Aralarında Katolik de var. Protestan da. Katolikler daha radikal ama sonuçta inandıkları kutsal kitapları tek. Protestanların da yatağının baş ucunda muhakkak bir 'İncil' vardır. Yazınızdan sonra sordum kendi kendime; 'Alevi'yim ama Müslüman'ım. Yolum Hak-ı Muhammed-Ali yolu. O halde neden benim evimde Kuran yok? Madem Alevi inancının temelini, Ehl-i Beyt sevgisi ve bağlılığı oluşturur.' O halde asıl Müslümanlar, İslamiyet'e asıl sahip çıkması gerekenler biz olmuyor muyuz?" demiş. Keşke teolojik konularda yeterli olsam da tek tek cevaplayabilsem tüm soruları. Ama ben de bilmiyorum ki! "Niye Alevilik İslam'ın hem içinde olup, hem de İslam'a bu kadar uzak?" sorusunun bende de hâlâ bir karşılığı yok ki! Biliyor musunuz? Bir insanın atalarından gelen bir inanç şekline temelde nelerin sebep olduğunu bilmeden yaşaması tuhaf bir durumdur. Ananız, babanız ya da birlikte yaşadığınız etrafınız size ne derse ona inanırsınız. Ama sonradan edindiğiniz çevrelerde gördükleriniz, duyduklarınız sizi önceki öğrendiklerinizle muhakeme yapmaya zorlar. Bir şey bilmediğinizin ya da yanlış öğretildiğinin farkına varınca da kalakalırsınız. Tıpkı boynu kırılmış bir ördek gibi. Ateizmin özellikle Aleviler'de yoğun olarak görülmesinin en büyük nedeni işte bu keşmekeştir. Zıplamasınlar ateist arkadaşlar sakın. Karşı olduğumdan, onları yargıladığımdan değil bu söylediğim. Bir insanın, bilerek ve o bildiklerinden hareket ederek ateist olması başka bir şey. Ama sırf bilmediği, öğretilmediği, öğrenemediği için "ateist" olması ise bambaşka bir şeydir. Problemli bir durumdur bu. Düşünün. Sünni inancına mensup ebeveynler evde de olsa çocuklarına din eğitimini verebiliyor. Ama Alevi ailelerin büyük çoğunluğu bunu yapamıyor. Çünkü kendileri de bilmiyor. Olması muhtemel bu problemin ortadan kaldırılması, Aleviliğin ve yeni nesillerinin sağlıklı bir geleceğe doğru yol alması için yetkin kişilerin derhal önlem alması gerekir. O önlem de gayet basittir. "Alevilik inancının temeli nedir? Kutsal kitapları hangisidir? Ehl-i Beyt kimlere denir? Neden bağlılık hâkimdir? Hz. Ali kimdir? Aleviler için Hz. Muhammed'den sonra gelen değer olmasının nedeni nedir? Kerbela'da ne yaşanmıştır? Muaviye kimdir? Yezid kimdir? İmam Cafer-i Sadık kimdir? Semah nedir? Cem Evi nedir?" sorularının ve daha birçok konu başlığının yer alacağı bir "Alevilik Dersi" Alevilere zorunlu olarak okutulmalıdır! http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/yukselir/2012/04/06/alevilik-dersi-alevilere-zorunlu-olsun