Kur'an Meali ve 1960 İhtilali

Kuran Meali Ve 1960 İhtilali

(İkisi arasında ne bağlantı olabilir ki?..)
Raci DURCAN
Varmış! Geçen Pazar, taze balık almak için Sakarya caddesine uğramıştım. Baktım bir bankta Kemal Kelleci oturmuş, günlük gazeteleri okuyor. ‘Tanır mı?’ diye selam verdim, unutmamış ve yaşına göre hafızası oldukça kuvvetli izlenimi edindim. Yanına oturup merak ettiğim konuyu açtım. Kendisi ‘Kuran Meali’ denilince akla gelecek 3-5 kişiden biridir. Kuranın Arapçasından değil, anlaşılmak üzere Türkçesinin okunması gerektiği fikrinin öncülerindendir.

Bu işe nereden bulaştığını sordum. Kısa ve öz anlattı: 1960 ihtilalinden sonra öğrenciler arasında kamplaşma başlamış. ‘Arkadaşlarımızın çoğu solcu, bir kısmı da sağcı oldu. Bize de Anadolu çocuğu olarak İslamcı olmak düştü’ dedi. Fakat kaynak sıkıntısı çekiyorlarmış. O sıralar gidip geldiği İlahiyat fakültesinde de yeterince kaynak bulamıyorlarmış. Çünkü onlar da bilmiyormuş, İslam nedir, ne ister?’Kuran okuyacağız, ne dediğini anlamıyoruz’ diye tarif etti durumu. O zamana kadar tek Türkçe Kuran, Atatürk’ün talimatıyla yazılan Elmalı Hamdi Yazır’ın hazırladığı meal. Onun da dili yeni nesle ağır geliyor. Bir gün 1960 İhtilalinin komutanlarından İlahiyat fakültesine bir talimat gelir: Kuranın Türkçesinin hazırlanması istenmektedir. Herkes bunun sorumluluğundan kaçar. Fakat emir katidir. ‘Ya bu işi yaparsınız, ya da defolup gidersiniz’ diye üstelemiş emir mevkii. Sıkıyı görünce ilk meal hazırlanıp Diyanet İşleri Başkanlığı adı altında yayınlanır. Böyle bir bilgiyi daha önce hiçbir yerden okumadım, duymadım.


Sonra diyor Kemal Kelleci; ‘bunu alıp dağıttık, herkesin okuması için çaba harcadık. Bilahare Kuran Tefsirinin yayınlanacağını öğrendik. Mısırlı Seyyit Kutup’un yazdığı tefsirin yayınını heyecanla bekledik…’

***
Mısırlı Seyyit Kutup çok meşhur olan bu eserini hapiste iken yazmıştı. Adolf Hitlerin Kavgam adlı meşhur eserini hapishanede yazdığını biliyoruz. Marx, Das Capital’i tamamlayamayıp öldüğünde, yerine değerli arkadaşı Engels bu vazifeyi üstlenip eserini bitirmesine yardımcı olmuştu.
Neler oluyor Allah aşkına! 1960 ihtilali Kuranın anlaşılmasını neden bu kadar önemsedi? Yetmeyip hapishanede yazılı bir tefsirin Türkiye’ye girişinin yolunu açtı? Bir onbaşı olan Hitler nasıl oluyor da Kavgam gibi bir manifestoyu yazabiliyor? Kendi mi yazdı? Ve Marks işi yarım bırakıp ölünce birileri devreye girip bunu tamamlama zarureti duyuyor?
Çağımızın en yaygın bu 3 siyasal görüşünün temelindeki 3 kişi ve onlara ait 3 eser ile ilgili bu merakı cezbeden benzerlik umarım yakında çözülür. Bir araştırmacıdan işin iç yüzünü öğreniriz?
Raci DURCAN
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.