ROL ÇALMAK MI, HIRSIZLIK MI ?
ROL ÇALMAK MI, HIRSIZLIK MI ?
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki. çok değerli nesne ve arkadaşlarımız olduğu halde başkasının değersiz , varlıklarını ve yetersiz arkadaşlarını kıskanıyoruz...
Temiz hava, su ve temel gıdalar gibi, kıymetli şeyler faydalı ve ucuz olduğu halde kendimiz için zararlı ve insanı bağımlı kölelere dönüştüren pahalı nesnelere yöneliyoruz.
Çocukluk yıllarımızdan itibaren aile , okul ve sosyal çevremiz tarafından , dünya yaşamı eğlenilme zevk alma ve rahat yaşama, felsefesi üzerine kurulmuştur. Bu hedefe ulaşmak için en önemli koşulun sürekli tüketim olduğu belleğimize kazılmıştır.
Bunun sonucu manevi ve sosyal değerleri dışlayarak maddeyi ve onu kazanan parayı adeta kutsallaştırma noktasına kadar yükselmişiz.
O nedenle maddeyi kazanmak için öğle bir yarış. başlamış ki, bu yarışta her türlü gizli doping, hile, ahlaksızlık meşru hale dönüştürülmüş, bu yollar baş vurmayanlar yetersiz ve yetenek-sizlikle suçlanmaya başlamıştır.
Uzanıp elimizin yetebileceği daldaki kaliteli elma yerine üst dalda ki kurtlu ,çürük elma ilgimizi çekiyor.... Koparıp yediğimizde bin pişman oluyoruz ama, yerken kimseye çaktırmamak için, midemizin kabarmasını bastırıp ağzımızı şapırdatıyor...
Kimimiz "Suya - sabuna dokunmamayı" marifet sayarken, içimizin temiz mi, kirli mi olduğuna kendimiz karar veriyor; pek çoğumuz da iç temizlik olmadan dış temizliği yeterli sanıyor....
Hepimiz birer aktörüz sahnede, birbirimizden rol çalmakta ustayız... O nedenle toplumdaki hırsızlıkları çoğumuz ya görmezden geliyor, ya da hoşgörü ile karşılıyoruz..(!)
**************
Eric Forum der ki: "Bir öğreti , bir ideoloji ne kadar mantıksız ve değersiz olursa olsun, O öğreti toplumda yaygınlaşıp taraftarları çoğalıp güç kazanınca, Milyonlarca insan dışlanıp izole edilmiş gibi görünmektense o öğretiyi kabul etmek zorunda kalacaktır"...
Ancak bu durum, gerek güç sahiplerinin ve gerekse de çoğunluğun kabullenip savunduğu fikirlerin doğru ve adil olduğunu göstermez.... Fakat o fikrin karşı olanlar azınlık ta kalınca toplumsal lince uğramaktadırlar...
işte gerçek kahraman ve aydınlar her şeye rağmen o linci göze alarak hakkı gerçeği ve adaleti savunanlardır.
Toplum olarak saplandığımız bu çürümüşlük bataklığından kurtulabilmek için yeni fikir adamları ile idealist kahramanlara ihtiyacımız vardır...
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
