BİZİM DUAMIZ&

“ İlet bizi doğru yola: o, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil...”

BİZİM DUAMIZ…
M. Selami ÇEKMEGİL
Dua kendi başına bir güç, bir arınma, bir ibadettir müminler için… Geneli itibariyle duanın gücünü anlamak isteyenlerin Alexi CARREL’i okumalarında yarar var sanıyorum.

Dua, değişken zamanlarda değişken istemlerimizin Allah’a sunumudur tarafımızdan. Ne zaman nasıl dua edeceğimizi içinde bulunduğumuz haleti ruhiye belirler. Açlıktan sancı çeken insanın o andaki duası ihtiyacını giderecek bir helal lokma iken, hak yolunda güçlü olmak için tahsil yapmak isteyen bir öğrencinin duası ÖSYM’de başarılı olmaya yönelik de olabilir. Sancı ile kıvranan bir hastanın duasıyla sağlıklı kafa yapısıyla ülkeler fetheden Fatih’in duası aynı olur mu hiç?

Ama biz müminlerin, hangi konumda olursak olalım, hiç değişmeyecek asli bir istemimiz Allah’tan -onun ödüllendireceği bir nitelik içinde- Cennet’i talep etmektir. Hayatın anlamı budur. Bunu bir güzel ifadenin yorumsal cümleleriyle söylersek, asıl maksat Cennettir. Onun için biz -özel konumlarımıza ilişkin dualarımız dışında genel olarak- şöyle dua etmeye talimliyiz:
Ey yüce Allah’ım!.. Bizi dosdoğru yola ilet”; gösterdiğin doğru yol üzerinde, insani tekamül içinde, doğrudan Cennetine giden, götüren yolunda merhale katettir bize... “Bize dünyada iyilik ver, ahirette de bize iyilik ver; bizi Cehennem ateşinden koru…”

Yol, yordam, usul, esas hepsi aynı şey; biz kendimize kalırsak sapabiliriz.
Doğru yoldan yürümek bazen zor ve yokuşlu da gelebilir. Bu zorluk ve yokuş sebebiyle karanlık ve şaşkınlığa saparak doğru yoldan ayrılanlardan eyleme bizi...

Bize ihsan ettiğin, meselelere akıl gözüyle bakabilme, bilimsel doğrulukla, fıtri vicdanla ve merhametle hadiselere nüfuz kabiliyetimizi artır bizim... Çünkü sen bizi, bu kabiliyetlerimizle nimete erdirirsin. Keyfiliklerimizin sonucu, bu kabiliyetlerimizi iptal ederek gazaba uğrayanların akıl dışı eğri yol ve yöntemlerine teveccüh ettirme bizi... Bize lûtfunu sürdür ki; kainatı kucaklayan, evrene hükmeden yasalarını doğru şekilde ihata ve idrak edelim de, onurlu, temiz ve Cennete layık bir hayat sürdürelim.

Küçücük bir tefekkür kimlerin Allah’ın aydınlığında, kimin gazap karanlığında yürüdüğünü gösterir bize... Nimetler sendendir, gazabının sebebi başka...

Allah’ım!.. Sen aklını kullanmayanları pislik içinde bırakırsın. Sen uyarılarına taammüden (inatla) arka dönenleri, hakikatin gün ışığını perdeleyenleri, karanlıkta bırakır; tecziye de edersin. Sen iyiyle kötüyü, suyu getirenle testiyi kıranı nezdinde bir tutmayacağını önceden haber de vermişsin...

Haddini aşanlar, fahiş kötülükler yapanlar, gazaba uğrayanlardır. Onlara benzememek için yardım isteriz senden. Onların karanlık hayat tarzından uzak tut bizi...

Her gün binlercesini kasaphanelerde kestikleri halde, yılda bir kez kurban kesmemizi -senin rızana yönelik olduğu için- vahşet gibi takdime yeltenen kısır ve cüce idraklerin -Avrupa’nın göbeğinde, Afrika’nın derinliklerinde, Rusya’nın pençesinde, Cezayir’de, Afganistanda, Keşmir’de, Irakta, Gazzede, dünyanın her yerinde- insanlık onurunu kendi pis sömürüleri için katletmelerine karşı, sen bize güç ver...

Senin ışığında yürümek, sadece aktif kötülüklerden korumakla kalmaz; kötü teşvikler ve umursamazlıklarla döşenmiş yolların kasislerine düşmekten de ayrıca esirger bizi... Işığına göz kapayanlardan etme bizi!..

Sen bizi birlikteliğin gücüyle teçhiz et, hızlandır. Sen bizi şaşkınlığa saplanmış olanların yolunun akibetine maruz kalmaktan koru!.. Koru yüce Allah’ım!.. (Amin)

Bkz. K.: Fatiha, 6, 7; Bakara:


M. Selami ÇEKMEGİL- Çoban Tefsiri'nden
M. Selami ÇEKMEGİL-Çoban Tefsiri'nden
Sanih
03.03.2009

Bu Duayla...

Akıl Medeniyetine inş. http://www.kriter.org/index.php?option=com_content&task=view&id=1066&Itemid=49

Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.