İYİYİ KISKANMAK
"Ehli kitaptan birçoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek isterler. Yine de siz onları -haklarında Allah'ın emri gelinceye kadar- affedip bağışlayın. Şüphesiz Allah herşeye kadirdir.Namazı kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allahın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür." (bkz.K.:II-109, 110)


İYİYİ KISKANMAK
M. Selami ÇEKMEGİL
Kıskançlık korkunç bir dürtü oluşturur; kıskanan insanın -kıskandığına karşı- gözünü kör kulağını sağır eder. Kendini bakar zanneden kör, göremediği maviyi kızıl diye tarif etmekten, ya da yeşilin dinlendirici huzurunu karamsar bir tabloya dönüştürmekten geri durmaz. Bunu çoban safiyeti içinde basit bir misalle izah edebilir; dürüst,
namuslu ve şerefli insanların hayat sürdüğü bir semte yerleşen düzeysiz bir fahişenin -o mahallede barınabilmesi için- kıskandığı hanımefendilere çamur atarak onları da lekeleyip kendine benzetmeye çalışmasıyla örneklendirebiliriz. Onun için, biz kıskandığı zaman hasetçilerin şerrinden Allah'a sığınırız.
Ama kıskançlık, daha çok kıskananı kahreden bir beşer zaafıdır. Onun karalama gayretine rağmen, mavinin uçsuz bucaksız enginliğindeki cennet idealinin iç açıcı yeşil tasviri bu özelliğini yine de muhafaza eder.
Aslında her insan gibi kıskanç insanın içinde de doğrunun ne olduğunu fısıldayan bir ses, ilahi bir nefha vardır. Ama bu ses, bu hastalığın şizofrenik nöbet zamanlarında duyulmaz ve kendini duyurmaz. Ta ki, o insan kıskançlık nöbetleri geçip de normalleşinceye kadar. Nöbet anında, ne yapsan kar etmez kıskanca; onu basirete çağıramazsın böylesi zamanlarda. Yapacağını yapar edeceğini eder; onu uyaramazsın... Akıllı insanlara düşen, başkaca alacak bir tedbir bulamıyorsa, mümkün olduğunca böylesi sari hastalardan uzak durmak, fırsatı yakaladığı sükunet zamanlarında onları bu hastalıktan kurtarmak için çaba harcamaktır.
İşte Kur'an Bakara suresinin 109. Ve 110. Ayetlerinde sanki bunu öğütlüyor insanlara ve diyor ki:
"(ileri düzeyinizi kıskanan) ehli kitaptan birçoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra (bile), sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek (sizi gerçek örtücüsü yapmak) isterler. Yine de siz onları, haklarında Allahın emri gelinceye kadar affedip bağışlayın. Şüphesiz Allah, herşeye kadirdir.
"(Siz) namazı kılın, zekatı verin (iyi eylemlerinizi sürdürün). Önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah katında bulacaksınız. (iyi eylemleriniz sebebiyle maruz bırakıldığınız eziklik sizi umutsuz kılmasın). Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı noksansız görür.
M.Selami Çekmegil
Yorum yazabilmeniz için üye girişi yapmanız gerekmektedir.